Türkiye'nin yakın geleceğini kimse kestiremiyor.
Çünkü her şey Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara ve "zaman"a bağlı.
Karar "kapatma" yönünde çıkarsa, en geç Mart 2007'de erken genel seçimle yerel seçimler birlikte yapılabilir.
Neden?
Çünkü Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "siyaset yasağı" uygulanacak kişilerin, 23. dönemde (şimdiki dönem) "bağımsız" olarak Meclis'e giremeyeceklerini, ama bir sonraki dönemde aday olabileceklerini söylüyor.


Önemli bir not:
21 Ekim 2007'de yapılan referandumla, milletvekilliği süresi 5 yıldan 4 yıla indirildi. Ancak yeni sürenin, 23. dönemde uygulanıp uygulanmayacağı tartışmalı.
Eğer 4 yıl uygulanırsa 23. dönem 2011'de sona erecek, 5 yıl uygulanırsa 2012'de...
Yani, Kanadoğlu'nun tezi kabul görürse, yasaklanan milletvekilleri 2012 yılına kadar Meclis'e giremeyebilir.
AK Partililer bu görüşü ciddiye alıyor. Çünkü Kanadoğlu'nun söylediği her şey yoğun tartışmalara yol açsa dagerçekleşti.


Öte yandan...
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, kısa bir süre önce yasaklıların "bağımsız" olarak Meclis'e girebileceklerini söylemişti.
Ancak 23. dönemde mi, 24. dönemde mi olduğuna açıklık getirmedi.
Eğer Yüksek Seçim Kurulu da Kanadoğlu gibi "Yasaklılar 24. dönemden itibaren Meclis'e girebilirler" derse, o zaman "ara seçim" olasılığı tamamen kalkar, diğer formül devreye girer:
Yani yerel ve genel seçimler birleştirilir.


Peki seçimler ne zaman yapılır?
Yerel seçimlerin normal süresi Mart 2009 sonu.
En geç tarih budur.
Ama Anayasa Mahkemesi'nden Eylül ya da Ekim'de kapatma kararı çıkarsa, seçimler 45 gün içerisinde yapılabilir.
Yani Türkiye önümüzdeki sonbahar ya da kışın başında erken genel seçimle karşılaşabilir.


Bir olasılık daha var tabii.
O da "kapatma" değil, "para cezası" verilmesi.
Diğer deyişle, Hazine yardımının kesilmesi.
Tabii o durumda, yukarıdaki varsayımların hiçbirine gerek kalmıyor.