Bu yazı, iktidar partisinin gücünü sadece dağıtılan yardımlara bağlama kolaycılığı ile çalışmaktan kaytaran siyasi parti teşkilatları için...
Günün sorusu şu:
AK Parti örgütleri nasıl çalışıyor?
Türkiye'de muhalefet partilerinin bu modeli çok iyi incelemesi gerekiyor.
Bakın, AK Parti Gençlik Kolları kurultay düzenliyor, diğer partilerin büyük kongreleri gibi kalabalık, coşkulu, heyecanlı...
Kadın Kolları arı gibi çalışıyor.
Bu Pazar kurultayları var.
Teşkilatlar her yere ulaşıyor.
Neredeyse ev ev, adam adama markaj yapılıyor.
Çünkü sadece Genel Başkan'ın çalışmasıyla hızlı yol alınamayacağını biliyorlar.
Tıpkı büyük katarlar gibi.
Bir lokomotif önde, diğeri arkada.
Öndeki "lider" çekiyor, arkada "teşkilat" itiyor.
İşte iktidara giden yolu böyle kat ediyor AK Parti katarı...
***
Şimdi diğer partilere bakalım:
CHP'de sadece Deniz Baykal ve Genel Merkez'den birkaç yönetici görünüyor.
İl, ilçe, belde teşkilatlar ne yapıyor?
Kadın Kolları, Gençlik Kolları nasıl çalışıyor?
Sokak sokak, ev ev, adam adama yakın markaj uygulayabiliyorlar mı?
Köylere, şehirlerin varoşlarına gidiyorlar mı?
Doğrusu görünürde bir şey yok.
Yani öndeki lokomotifi desteklemek için en arkadaki lokomotifin itici gücünden yoksun bir tablo sergiliyor CHP.
***
MHP diğer muhalefet partilerine göre daha güçlü, dinamik bir teşkilat yapısına sahip.
Ama öyle görünüyor ki, onların da etki alanı AK Parti teşkilatlarının yanında oldukça zayıf kalıyor...
Özellikle kadınlara dönük örgütlenmede MHP'nin kendini sorgulaması gerekmiyor mu?
***
Gelelim merkez sağın eski efsanelerine.
ANAVATAN seçime giremedi.
Şu anda da bir varlık gösteremiyor.
DP ise dram yaşıyor.
Çiller'li DYP barajın altına düşmüştü.
Kırat süvarisini değiştirdi.
O da yetmedi adını değiştirip Demokrat Parti yaptı.
Ama Menderes döneminin ruhu geri dönmedi.
Yine baraj altında kaldılar.
Şimdi tekrar Çiller'i getirerek barajın üstüne çıkacaklarını zannediyorlar.
Yani sadece lidere endeksli bir siyaset...
***
DSP'ye gelince.
Teşkilatların elektrik su paraları, kiraları dahi Genel Merkez tarafından ödenir.
Ama zannedersin emekli kıraathaneleri.
Bir-iki milletvekilinin Meclis'teki çabaları ile Genel Başkan'ın yurt gezileri ve açıklamalarından ibaret bir muhalefet.
Kadın Kolları, Gençlik Kolları olmazsa, teşkilat yeterince çalışmazsa, üye sayısını artırmaktan korkulursa, eski bakanlar ve milletvekillerinin potansiyelinden yararlanılmazsa tabi yol alınamaz...
AK Parti modelini tüm partiler incelemeli.
Ama en çok DSP kafa yormalı bu model üzerinde.
Çünkü Ecevit, görevi devrederken, partililere mahalle mahalle, köy köy dolaşıp siyaset yapmalarını vasiyet etmişti.
Çalışmadan kim kazanmış?