Gündem yavaş yavaş ekonomiye kayıyor. Dün ardı ardına açıklamalar yapıldı.
IMF yetkilisi Deppler, Türkiye'nin yeni bir anlaşma yapmasına ihtiyaç bulunmadığını belirtti.
Ancak dünyada yaşanan krizin Türkiye'de de büyümeyi 1 puan etkileyebileceğine dikkat çekti.
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, piyasalara moral vermeye çalıştı.
Merkez Bankası Başkanı, krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerinin sınırlı kaldığını söyledi.
Milli Güvenlik Kurulu gündeminde de ekonomik krizin Türkiye'ye yansımaları vardı.
***
Peki Türkiye ekonomisinin genel görünümü nasıl?
Kriz yolda mı?
Büyüme, enflasyon ne olur?
Cari açık nereye gider?
Ankara Ticaret Odası'nda, ANKA ajansından giden güçlü bir ekonomi ekibi var.
Bu ekip her ay "ekonomik durum" raporu hazırlıyor.
Tamamen rakamlarla desteklenen son raporda bakın neler var?
***
"Türkiye uluslararası krize, 45-50 milyar dolara doğru giden bir yıllık cari işlemler açığı ve 50 milyar dolara yaklaşan bir orta ve uzun vadeli dış borç ana para ve faiz ödeme yükümlülüğü altında yakalandı. 90-100 milyar dolara yakın bir finansmana gereksinim var. Bunun için Türkiye'ye bu yıl 15-20 milyar dolarlık doğrudan sermaye girişi olması gerekiyor."
***
"Cari işlemler açığı Türkiye ekonomisinin fay hattını oluşturuyor. 2007 yılında GSYH'nın yüzde 5.7'si kadar bir açık oluştu."
***
"Ödemeler dengesi sorununun önemli bir rol oynadığı 2001 krizi Türkiye'yi banka enkazına dönüştürmüştü. Eğer cari işlemler fayında yeni bir deprem olursa, bu defa dış borcu yüksek şirketlerin kurtarılması gerekebilir."
***
"2001 krizinden sonraki birinci dönemde (2002-2005) yıllık enflasyonda 60.78 puanlık bir düşüş sağlandı. Ancak ikinci dönemde (2006-2008) Merkez Bankası enflasyonu düşürmekte önemli bir dirençle karşılaştı. 2007 sonunda yüzde 8.39'a inen enflasyon, son aylarda yeniden tırmanışa geçti. Gelişmeler, 2008 için hedeflenen yüzde 4'ten giderek uzaklaşıldığını gösteriyor. Enerji fiyatlarındaki rekor yükseliş, enflasyonu tetikliyor."
***
...Ve büyüme:
"Dünya ekonomisi 2006'da yüzde 5, 2007'de yüzde 4.9 büyüdü. IMF 2008'de dünya için büyüme tahminini yüzde 3.7'ye indirdi. Türkiye'nin 2008 hedefi yüzde 5.5 oranında büyüme. Ancak dünyadaki aşağı gidiş, Türkiye'yi de etkileyecek. IMF Türkiye için yüzde 4 bü yüme öngörüyor. Bu öngörü gerçekleşirse, 2006-2008 döneminin ortalama büyüme hızı yüzde 5'e gerileyecek."
***
Raporda bankalara ilişkin bir riskten söz edilmiyor.
2001 krizini topluma yayan en büyük etken, bankaların batışıydı.
Ancak krizden sonra bankacılık sektörü yeniden yapılandırıldı.
Şimdi bankaların bilançoları sağlam.
Galiba Türkiye'nin en büyük şansı da bu.
Yoksa dünya hapşırsa biz nezle olmuştuk.