Tüm illerde teşkilatlanmış bir partiyi açık tutmanın maliyeti yüksek.
ANAVATAN Partisi'nin de her ay yaklaşık 70-80 milyar liralık harcaması var.
Buna karşılık geliri yok.
Geçen dönem Meclis'te "grup" sahibi oldukları için Hazine yardımı almak istemiş, ama Anayasa Mahkemesi engeline takılmışlardı.
Parti, birkaç yıldır Genel Başkan Erkan Mumcu'nun kişisel çaba ve katkısıyla ayakta duruyor.
Ama artık "deniz bitti".
***
Salı günü toplanan Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda "mali kriz" ele alındı.
"Nasıl ayakta kalırız?" diye tartışılırken, 30 bin metrekarenin üzerinde arsası bulunan Parti Genel Merkezi'nin değerlendirilmesi fikri ortaya atıldı.
Çünkü merhum Özal, ANAP Genel Merkezi'ni oluştururken, dönemin Büyükşehir Belediyesi'nden "özel" bir imar izni çıkartılmasını da sağlamıştı.
Öyle bir izin ki 30 bin metrekarelik alanın 3'te 1'ine, yani 10 bin metrekareye inşaat yapılabilecek.
Üstelik, "kat" sınırlaması da yok.
Yani istenirse 20-30 katlı bina, alışveriş merkezi, otel, vb. tesis inşa edilebilecek.
ANAVATAN, kuruluşunun 25. yılında, mali açıdan batmak üzere olduğu noktada, Özal'ın yaptırdığı düzenleme ile kurtuluş yolunu buldu.
***
Genel Merkez arsasının yine Özal tarafından ortaya atılan "yap-işlet-devret" modeliyle değerlendirilmesi düşünülüyor.
Adalet eski Bakanı Oltan Sungurlu başkanlığında bir komisyon oluşturuldu.
Bu komisyonda Özal'ın yakın çalışma arkadaşlarından Mehmet Keçeciler de var.
Kısa bir süre sonra ilana çıkılacak.
Parti acele ediyor.
Çünkü acil olarak paraya ihtiyaç var.
Bu yüzden Haziran'da yapılacak kongre bile ertelenmiş durumda.
***
Önümüzde yerel seçimler, belki de erken genel seçim var.
Ama Türkiye'nin yakın geçmişinde uzun yıllar hükümette kalmış bir partinin bunları düşünecek hali bile yok.
Çünkü Türkiye'de siyaset "pahalı" iş.
Para istiyor...