Erdoğan, ince bir stratejiyi gündeme getiriyor. Başbakan, kapatma davasını önlemeye yönelik yapı taşları döşüyor. Kapatma halinde oluşabilecek riskleri göstermek istiyor. Erdoğan, partisini ve Türkiye'yi potansiyel krizlerden çıkartma formülünü içte ve dışta arıyor. AKP'nin geleceği ve Türkiye'nin kaderiyle ilgili son derece önemli bir stratejiyi hayata geçirmeye başladı. Stratejinin, Türkiye'nin iç ve dış siyasi dengeleri, Ortadoğu ve güneydoğu ekseninde yaşanan olaylar ve kapatma davasıyla yakından ilgisi var. Başbakan Erdoğan, müesses nizama (sisteme) şu mesajı vermeye çalışıyor:
Güneydoğu "Ben yoksam, burada DTP gerçeği ile karşı karşıya kalırsınız. Şu anda onlarla ben baş ediyorum. Ben, din kardeşliği üzerinden buraları bir arada tutarım. Şimdi yatırımlarla seçmenin desteğini iyice yanıma, böylece devletin de tarafına çekeceğim. Sistemin burada başka bir alternatifi yok. Belediyelerin hepsi DTP çizgisine geçerse bunun faturası da ağır olur, teröre de etkisi yüksek olur. Bölge halkının yüzde 90'ının oy verdiği 2 parti de kapatılırsa, Ortadoğu'nun kaderinin şekilleneceği bir dönemde Türkiye çok zorlanır." Ortadoğu Lübnan, Irak, Suriye ve İsrail ilişkilerinde aktif tutum izleyecek. Bu adımlar, ABD ve AB'ye, kurulu dünya sistemine, "Ben bu bölgede önemliyim" mesajı vererek AKP'ye yeni nefes sağlamak amacını güdüyor.
İç dengeler Kapatma davasına yönelik "siyasal iklimi değiştirme", "AKP'nin güneydoğu için sistem açısından önemini vurgulama", "yerel seçimlerde DTP'yi mağlup etme" gibi büyük siyasi hedefleri gerçekleştirmek üzere harekete geçildi. Erdoğan, Diyarbakır Belediye Başkanlığı'nı kesin olarak almak istiyor. Yerel seçimlere 9 ay var, Erdoğan'ın partisi hakkında kapatma davası açılmış. Bu hamleler yapılıyor. AKP'nin kapatılması karşısında "Ekonomik kriz çıkar, AB ile ilişkilerimiz bozulur ve güneydoğuda işler arapsaçına döner. Güneydoğuda DTP'yi alt etme potansiyeli olan tek parti olarak AKP seçeneğinden vazgeçmenin riskleri var" deniliyor. Erdoğan, gücünü burada artırmak, siyasal iklimi değiştirmek için AKP'nin alternatifsizliğini ve sistem için doğudaki önemini vurgulamak istiyor. Erdoğan'ın, yeni paketi "büyük bir adım", "tarihi değiştirecek bir hamle", "kurtuluş projeleri", "yeni bir milat", "sosyal yenileme çalışması" olarak değerlendiriliyor.