AK Parti, kapatma davası ile ilgili izleyeceği "yol haritasını" 30 Mayıs- 1 Haziran tarihleri arasında Kızılcahamam'da düzenleyeceği kampta kesinleştirecek. Kampın öncelikli gündemi, partiye açılan kapatma davasında izlenecek strateji olacak ve bu çerçevede nihai karar verilecek. Meclis'in, Haziran ayı içerisindeki gündemi değerlendirilecek. Ergenekon operasyonu ve yankıları, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bildirisi ve yansımaları gibi gündeme damgasını vuran önemli konular da ele alınacak. Bu arada AKP kulislerinde, bu kampın duygusal bir iklimde gerçekleşeceği görüşü hakim. AKP hakkında kapatma davasının açılmasından sonra gerçekleşen bu kampta, milletvekilleri Başbakan Erdoğan'a moral verecek. Erdoğan'ın "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını, bu kez milletvekilleri onun için söyleyecek. Milletvekilleri Erdoğan'a, "Her şartta ve ne olursa olsun aynı yolda hep beraber yürümeye devam edilecek" mesajını verecek. AKP'li milletvekilleri bu kampın çok yoğun bir duygusallık içinde geçeceğini belirtiyor. Kapatma davası sürecinde her zaman Erdoğan'ın kendilerine moral verdiğini ifade eden milletvekilleri, kampta bu kez Erdoğan'ın moral bulacağını söylüyor. Puslu havada siyaset Başbakan Erdoğan'ın çok önemli bir konuşma yapacağı vurgulanıyor ve konuşmasında ele alacağı konular sıralanıyor: "Ankara'ya mahkum olacak bir iktidar, Ankara'ya mahkum olacak bir hükümet değiliz." "Vatandaşlarımızın kafalarını karıştırmak, bu parlak tabloyu görünmez hale getirmek için uğraşanlara rağmen, Türkiye bugün gücüyle, dinamizmiyle örnek gösterilen bir ülke. Türkiye'yi sürekli olarak felaketlerle birlikte düşünenler bilsinler ki o kabuslarını asla bu milletin gerçek yüzü olarak inandıramazlar. Türkiye'yi siyasi ömürleri boyunca felaketlere sürükleyen anlayışlar, uzun yıllar boyunca kifayetsiz yönetimler, işler her yoluna girdiğinde ortaya çıkan kriz tacirleri ve menfaatlerini bu ülkenin istikrarsızlığına bağlayanlar, bu ülkenin büyük hedeflere yürümesine engel oldular. Ne zaman bu ülke milli iradenin gösterdiği yönde ilerlemeye, büyük mesafeler almaya başlasa birileri bundan rahatsız oldu. Neden rahatsız oldular? Çünkü onlar Türkiye'nin istikrarsızlığından, demokrasinin ve siyasetin zaafa uğramasından besleniyorlar, nemalanıyorlardı. Yapılanı bozarak, işleyeni durdurarak, bu ülkenin genç insanlarının hayallerini ve umutlarını kırarak Türkiye'yi yeniden istikrarsızlığın hüküm sürdüğü bir ortama geri döndürmeye çalışıyorlar. Çünkü onlar temiz havada nefes alamıyorlar. Çünkü onlar puslu havada siyaset yapmaya alışmışlar. Sıkıntı burada. Kendi kazançları için Türkiye'nin kaybetmesine rıza gösteren bu siyaset tüccarlarını artık milletimiz çok iyi tanıyor.''