Gözler Anayasa Mahkeme'sinde. Önümüzdeki 5 ay çok önemli. Haziran ile Ekim arasındaki dönem, siyaset ve demokrasi tarihi açısından birçok olaya gebe olacak. Anayasa'da yapılan değişiklik kararı gelişmelerin kilit noktası. Mahkeme, CHP'nin açtığı iptal davasına yönelik karar verecek. Bu karar AK Parti'yi kapatma davasının mihenk noktasını oluşturacak. Ankara kulislerinde farklı kapatma, Hazine yardımı kesme ya da ihtar senaryoları, farklı tarihler, farklı sonuçlar konuşuluyor.

Zaman
Muhtemel gelişmeleri, zamana paralel analiz edelim. AK Parti'yi kapatma davası ciddi şekilde Haziran ayında karara doğru devam edecek. Erdoğan'a göre Ağustos ayına kadar da karar çıkacak.
Anayasa Mahkemesi adli tatile giderse karar Eylül-Ekim ayına kalabilir. Bu tarihe kalırsa siyasi daralma olacak. Kararın en geç, 27 Eylül 2008 tarihine kadar çıkması gerekiyor. Erdoğan, bu tarihe kadar çıkacak karara göre yeni planını devreye sokacak. Kapatma kararı çıkarsa 28 Eylül'de, yeni parti ve TBMM'de grup oluşacak. Bu parti 29 Mart yerel seçimlerinden 6 ay önce (29 Eylül) kurulduğu ve grup kurduğu için yapılacak seçimlere katılma hakkı bulacak. Anayasa Mahkemesi kararı, Ekim'e kalırsa, Erdoğan'ın önünde 2 yol var.
a) Seçime girecek bir parti ile seçime katılma veya,
b) En geç 28 Eylül 2008'de Meclis'te grubu olacak.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı vereceği tarih çok önemli.

Kararın biçimi
Kararın biçimi konuşuluyor. AK Parti kapanmaz, Hazine yardımı kesilir. Başbakan Erdoğan ve arkadaşları siyasi yasaklı olur. Parti kapatılır, 40 civarında milletvekili yasaklı olur. Kapatma kararı çıkmazsa, 29 Mart 2009'da yerel seçim, Başbakan Erdoğan ve yasaklı arkadaşlarının seçime girmesini sağlayan milletvekili ara seçimi yapılır. Anayasa Mahkemesi kararını Eylül'de verirse, 2009 Ocak ayında yerel seçim, ara seçim beraber olur.

Kapanmaz
AK Parti'yi ehlileştirmeye, geleneksel bir merkez parti konumuna sokup sistemin kısa vade istikrarını korumaya yönelik senaryolar üzerinde durmak lazım. AK Parti'nin devamı için yeni bir Adalet Partisi olma güvencesi istendiği öne sürülüyor. Bu durumda, "AK Parti kapatılmayacak" deniyor. Başbakan Erdoğan'dan, "1982 Anayasası'nı, ilk üç madde dışında, çağdaş bir çizgide tümüyle değiştirmeyen, AB katılım ortaklığı belgesinde ifadesini bulan siyasal ve ekonomik dönüşüm taleplerini yerine getirmeyen, çift başlı yargı meselesine neşter atmayan, etnik meselelere farklı bakan, laikliği daha liberal demokrat bir toplum içinde algılamayan yeni bir parti davranışı mı bekleniliyor?" Erdoğan'ın bu krizi yara almadan aşmasını milli irade istiyor.