Derin kulislerde, "dünya devinimleri" Türkiye'nin iç politik akslarını etkiler. Dünyanın başat aktörleri açısından AKP'nin kapatılma davası nedir? "AKP'nin kapatılma davası küresel kurgunun neresindedir?" konuları tartışılıyor. Günümüz dünyasında "dengeleri tutan" 5 ana oyuncu bulunuyor. ABD, AB, Rusya, Çin ve Hindistan. Bu bağlamda, "oyun alanı" olarak görülen "Büyük Ortadoğu"nun ana parçası olarak Türkiye, tüm başat oyuncuların "ilgi alanında". Bu durumda Türkiye'nin siyasi dengelerinin ve kapatılma sürecinin başlangıç ve sonucunun 5 oyuncudan "münezzeh" olduğu söylenebilir mi? Bu 5 oyuncu için Türkiye ne anlama geliyor?
AmerikaBirleşikDevletleri: Washington için Türkiye tam anlamıyla kilit ülkedir. ABD'nin ağzıyla "pivotal state", "menteşe ülke"dir. Ankara'nın önemi, bölgenin tüm aktör, eylem ve açılımları açısından kesin etkendir. ABD için gözden çıkarılamaz kıymette olduğu gibi Ortadoğu ve Orta Asya'nın şu an yaşanan dönüşüm sürecinde muhakkak "oyunda olması gerekli" figürdür. Suriye, Irak, İran, Filistin, İsrail, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Afganistan, Pakistan, Ermenistan, Türki Cumhuriyetler'in tamamı, Kıbrıs, Balkanlar için Ankara ABD'nin yanında olmalıdır. Bu ülkelerin her biri için söylenecek maddelerin içinde de Türkiye olmalıdır. Örneğin enerji konusunda Türkiye büyük üretici olmamasına rağmen oyundadır. Bu kadar hayati damarı elinde tutan bir ülkenin yönetiminde kimin bulunduğu, o ülkedeki siyasi dengelerin nasıl kurulduğu ABD için önemsiz olabilir mi? Daha ileri giderek, ABD'nin Türkiye'nin iç siyasi dinamiklerine "taraf" olmayacağını söylemek mümkün mü?
Rusya: Rusya için Türkiye'nin "karşı tarafta" bulunması hep sorun olmuştur ve bundan sonra da Ankara'nın konumlanması sorun veya çözüm olmaya devam edecektir. Avrupa'ya giden enerji yolları, Orta Asya, Türki Cumhuriyetler'deki etkisi, NATO, Balkanlar ve Ortadoğu arenasında Türkiye'nin takınacağı tavrı Rusya'nın görmezden gelmesi mümkün mü? Bu halde Rusya'nın Türkiye'nin iç dinamiklerinde taraf olmaması varsayılabilir mi? Hatta geniş anlamıyla Batı'nın Türkiye'de arzu edeceği siyasi yapının tersini istemesi mucize sayılabilir mi?