Sayın Dengir Mir Mehmet Fırat! Şöyle buyurdunuz: "Yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiştir. Herkes milli iradeye ram etmek zorundadır." Bu sözler, "Kayıkçı kavgasını" daha da sertleştirmeye yönelik planlı bir vuruş değilse eğer, parti içi toplantıda kendi kendinizi ajitasyona getirdiğinizi düşünebiliriz. O kadar ki, kendinizi ülkenin boyun eğdiricisi gibi hissetmişsiniz. Bu durumda "milli irade"ye ilişkin bazı soruların cevaplanması gerekiyor. Soru 1- Beklediğiniz milli iradeye boyun eğişin "ucu açık" mı kapalı mı? Yani nereye kadar boyun eğmemiz bekleniyor? Bunu da belirtirseniz durumunuzu biliriz. Soru 2- Milli iradeden kastınız seçmen iradesi mi yoksa AKP'nin ortaya koyduğu "özel" irade mi? Soru 3- Seçilmiş muhalefet de milli iradenin bir parçası değil mi? Milli irade AKP'nin tekelinde mi? Soru 4- Demokrasilerde seçimler milli iradenin hangi seçilmişler eliyle yürütüleceğini belirler. Bu demokratik prosesin dışında kalan devlet organ ve organelleri (Yargı kurumları, üniversiteler, sendikalar, barolar, her gün şehit vermeye devam eden silahlı kuvvetler, odalar, borsalar ve değişik çalışma kuruluşları) sırf seçimlere katılmadıkları için sonuçta milli iradenin dışında kalmakta ve hatta bu iradeye "karşı" mı konumlanmışlardır? Devlet hayatının vazgeçilmez kurumları, siyasi iktidarı "seçimle" de olsa ele geçirmiş herhangi bir parti oligarşisine göre, milli iradeye karşı mı görünmektedir? Soru 5- Partiniz, yargıyı "taraf olmakla" suçlarken, farkında olmadan "Neden AKP'den taraf değilsiniz?" mi demek istemektedir? Soru 6- Osmanlı'yı parçalamış Avrupalılar'ın AKP'den taraf durmasını ve sürekli Türk devletini ve kurumlarını eleştirmesini milli irade ile nasıl bağdaştırabiliyorsunuz? AKP bir "Avrupa partisi" midir, milli irade bu mudur? Soru 7- Yargı'dan beklediğiniz tarafsızlık ve bağımsızlık, bugün medyada yaratılmış tarafsızlık(!) ve bağımsızlık(!) türü bir şey midir? Soru 8- Samimi düşünün, sandıktan çıkan şey milli irade midir, yoksa "genel başkan iradesi" midir? Soru 9- Türkiye'de partilerde, Meclis'te ve Kabine'de yürürlükte olan genel başkanlar despotizmi halka daha ne kadar milli irade diye yutturulacaktır? Son soru: Cüneyd Zapsu'nun bir tarihte Amerikalılar'a "Bizi deliğe süpürmeyin" şeklindeki beyanı, sizin milli irade anlayışınızla bağdaşmakta mıdır? Saygılarımla...