AKP hükümeti için ekonomi her şeyden önemli değil mi?
Bakanlar Kurulu toplantısı başlıyor.
Saat 11.00.
Yılda sadece iki kez hükümete ekonomik brifing veren Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve yardımcıları toplantı binasının alt bekleme salonunda yerlerini alıyorlar.
Kurula ne zaman çağrılacaklarını bilmiyorlar, çünkü sıra belirlenmemiş veya belirlenmiş de banka yönetimine bildirilmemiş. (Hükümetten, devletin bağımsız kurumuna 1. eşek muamelesi!)
***
Biliyor musunuz, Merkez Bankası yönetimi yani Türkiye'nin ekonomik anlamda karaciğerini yöneten adamlar, bekleme salonunda kaç saat bekletiliyorlar?
Tam 6 saat!
(AKP hükümetinden devletin kurumuna 2. eşek muamelesi!)
Saat ancak 17.00'ye geldiğinde Türkiye'nin Merkez Bankası heyeti "çağrılıyor", 1 saate yakın birifing alınıyor. Onu da çoğu bakan anlamıyor, Durmuş Yılmaz'a "Neden bu kadar teknik anlatıyorsunuz" diye çıkışıyorlar.
Yılmaz da cevabı oturtuyor:
Doktorların ne dediği de genellikle anlaşılmaz!
***
Beğendiniz mi?
Ben hiç beğenmedim.
Bakanlar Kurulu her saniye zaten toplanıyor. Olduk olmadık konuyu görüşüyor.
Yılda sadece iki kez toplantıya gelen ve bu kadar önemli konuda sunum yapacak Merkez Bankası'nı tam 6 saat bekletmek ne anlama gelir?
Bir kere hükümetin ekonomiye "aslında ve gerçekte" ne kadar önem verdiğini gösterir.
Yani kürsülerde vatandaşa anlattıklarının tersine. (Ki biz, o anlatıların yurttaşı siyaseten korkutmak ve alternatifsiz bırakmak için yapıldığını bilmekteyiz.)
***
Hani desem ki AKP hükümeti üyeleri kendilerini "padişah" gibi gördüklerinden Merkez Bankası heyetini bu kadar bekletmeleri normaldir. Fakat o vakit de padişahlara haksızlık olur, çünkü hiçbir akıllı padişah, Hazine değerindeki görevlisini bu kadar bekletmez.
Belki seçilmişlerin, atanmışları küçük görmesi ve kendilerini Hint kumaşı zannetmeleri dip duygusu yatar bu davranışın altında.
Bizim yerli liberallerin, seçilmişlere yutturduğu en yalancı dolmadır bu!
Devletler sadece seçilmişlerden müteşşekkilmiş gibi!
Fukara seçilmiş de bu dolmayı seve seve yutar.
Liberal de seçilmişe yutturduğu dolmanın sefasını başka türlü sürer!
Ünle, yetkiyle, mevki, makam, iltifat veya parayla!..
Hangisi için hangisi geçerliyse.