Dünkü 1 Mayıs gününde, bir yazı emekçisi olarak Taksim Meydanı'nın yolunu tuttum.
Bizler, yıllardır sendikasız olduğumuz için, DİSK'in veya bir başka sendikanın şemsiyesi altında değildik zaten.
Zaten de hiçbir sendikanın şemsiyesi, Taksim Meydanı'na girecek kadar güçlü görünmüyordu.
Nitekim DİSK de, KESK de Taksim'e girmekten vazgeçtiler.
Bence de doğru olanı yaptılar.
Eğer polisle çatışmaya kalkışsalardı, haklı zeminden haksız zemine düşeceklerdi.
***
O sebeple ben de, kendi göbeğimi kendim keseyim, Taksim'e tek başıma gideyim dedim.
Gittim ama giremedim.
Dünkü 1 Mayıs'ta Taksim'e, değil ben, Çankaya'da ikamet eden Abdullah Gül gitseydi, o da giremezdi.
Polislere, niye giremiyoruz, diye sordum.
Emir öyle, dediler.
Döndüm. Yürüdüm.
***
Gazeteye gelirken düşündüm, uzun uzun.
Hani Türkiye normal ülke haline dönmüştü?
Hani, demokrasi gelmişti ve de AKP iktidarı sayesinde hem güzel ülkemiz normale dönmüştü ve dahi milletin iradesi hakim hale gelmişti?
6 yıldır AKP yöneticilerini dinliyoruz. Her salı günü Meclis grup toplantısında Erdoğan'ın konuşmalarını dinliyoruz.
Eğer sadece o konuşmalara bakılsaydı, Türkiye'nin çoktan normal bir ülke haline dönüşmüş olduğu, ekonomik başarılar sebebiyle refah yolunda çok ilerlemiş olduğu düşünülürdü.
Bu durumda da, milletin ve halkın önemli bir kesimini oluşturan işçi kitlelerinin 1 Mayıs kutlama özgürlüklerini yaşamalarının normal olması gerekirdi.
Fakat göründüğü üzere, demek ki ülkemiz normale dönmemiş.
Özgürlüklerin önemli bir kısmı sadece kağıt üzerinde yazılı bulunmaktaymış!
***
Sonuç olarak, iktidarı ile, muhalefeti ile, tekmil Türkiye siyasetinin gerçek demokrasi ile, anayasal hak ve özgürlüklerle, ağızlardan düşürülmeyen Batı demokrasilerinin temel değerleri ile aralarındaki uçurum apaçık ortaya çıkmıştır.
Türkiye'yi yöneten zihniyet, 1 Mayıs'ta işçilere; Taksim'e giremezsin, istersen Edirne'ye git, bayramını orada istediğin gibi kutla, dediyse eğer, tablo şudur:
Bu zihniyetin demokrasiye yakınlığı da, Taksim Meydanı ile Edirne ne kadar yakınsa ancak o kadar yakındır.
Neymiş!
AKP'cilerin dillerinden düşürmedikleri millet iradesi de buymuş demek ki!