Türban düzenlemesinde AKP'nin önünü açarak verdiği destekle üniversitelerdeki sorunun yasal anlamda giderilmesine büyük destek sağlayan MHP'ye yönelik talimatlı atışlar (!) yoğunlaştı. Bir süredir içten içe, fısıltı yoluyla yapılan tezviratlar artık medyaya da düşürüldü. Neymiş; 50'şer kişilik gruplar halinde görüştüğü milletvekillerinden bazıları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "MHP, bize tuzak kurdu" demiş. Neymiş; Haberturk adlı internet sitesi yazarlarından Balçiçek Pamir, MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı'ya atfen "MHP'nin türban çıkışı tamamen benim fikrim. Olaylar güzel gelişti. Parti kapanacak. Zaten amacım, partinin kapatılmasıydı" yazmış. AKP'nin başı da bu şekildeki itirafla belaya girmiş. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, türban düzenlemesine de destek vererek AKP'nin kapatılmasına katkı sağladıkları iddialarını, "Demokratik bir yarışı ilke edinmiş bir siyasi hareketten siyasi rakipleri üzerinde herhangi bir tuzak kurma gibi düşüncesi olamaz. MHP'ye de tuzak kurma gibi bir anlayış yakışmaz" diye şiddetle reddederken Bölükbaşı da dedikodu olarak nitelendirdi.
Kuyrukacısıvardemek Ama, İslamcı denilen medya ile AKP yandaşlarının atışları yine bitmedi. Kapatılmaya bahane veya sebep bulmaya çalıştıklarından mı, yoksa yüzlerine-gözlerine bulaştırdıkları işten sıyrılma refleksinden mi, yahut da türban primini MHP'ye kaptırmış olabilecekleri endişesinden mi nedir, böylesine tezvirat ve atıştan (!) vazgeçemiyorlar. Önceki gün SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın Malatya'daki "Öyle bir oyun ihtimali var. AKP tuzağa düşürülmüş olabilir" sözlerini de duyunca, hükmettik ki bazılarının büyük bir kuyruk acısı var! Anlaşılıyor ki; sonuç alınsaydı AKP başarmış, 40 yıllık türban eziyeti bitmiş olacaktı. Mesele bu raddeye gelince faturanın şekli değiştirilip tuzak-muzak dertlenmeleriyle malzeme kaptırılmamaya çalışılıyor. İmam-Hatipler de Taksim'e camide, cuma hutbelerindeki değişikliklerinde olduğu gibi, yeni bir ayıp daha böyle işleniyor.