Şimdi; Mustafa Topaloğlu'nun uzay bağlantılarından hepimiz haberdarız değil mi? Evet mi? O halde devam. Saz ve söz ustamızın fantezi müziğimize katkılarını da bilmeyenimiz yoktur... Son katkı da müziğin ve mizahın birleştiği yerdendir. Örneğin Topaloğlu, bir gün şöyle bir şey söyledi: "Ben uzaylıyım!" Tamam canım, biz de uzaylıyız! Nasıl yani? E uzayda değil mi bu dünya? Ve tabii ki diğerleri. Yani hepimiz, uzay boşluğu içinde değil miyiz? E içindeyiz. Tamam işte, baba da onu söylüyor. Biz mizahı seven milletiz; "Nasreddin Hoca ile gülüp Bayburtlu Zihni gibi ağlayanız!" Yani ironiyi-mizahı sevdiğimize delil ayan beyan ortada. Topaloğlu abim de sarmış mizaha- ironiye, bakmış ki söyleye çala olmayacak, vurmuş uzay alemine.
MÜZİĞİN DİVASI İşte o Topaloğlu abimin, geçmişte katıldığı bir magazinnn(!) programı geldi aklıma. Yine mevzu uzaydı ama bu kez karşısındayanında başka bir konuk daha vardı; Zekeriya Beyaz. Soru şu idi ve orada koptu uzayımın teli; "Bülent Ersoy kadın mı, erkek mi?" Daha doğrusu konuşmanın ilerleyen aşamasında uzayda yol alırken bu soru Topaloğlu'nun cümlesi arasında göktaşı gibi düştü; "Pembe nüfus kağıtlı Bülent Ersoy'a siz kadın demeyecek misiniz?" Yanıt şu oldu; "Demem kardeşim! O, Bülent Bey'dir indimizde" dedi Mustafa Topaloğlu. Sonra da ekledi; "Bülent Ersoy, bizim şirkete gelip çalıştığı dönemde bütün sanat müziği icracısı gençler bunun gibi oldu!" "Nasıl oldu yani?" diye sordu maga-zinnn programının sunucuları. Söyleyemedi Mustafa Topaloğlu. Söylemek istedi ama; "Şimdi burada söylenmez!" dedi. Ve ardından ekledi Bülent Ersoy'u "müziğin divası!" olarak övenlere karşılık olsun diye; "O olsa olsa müziğin dubası olur!"
ALLAH YARATTI Yahu nasıl devam edecek diye acayip meraklandım. E uzaydan gelmişti ve bizi nasıl gördüğü önemliydi çünkü. Önemliydi çünkü biz uzaydan gelmiş yaratıkları taşla sopayla kovalamış bir milletiz. İşte o Mustafa Topaloğlu, Bülent Ersoy'un cinsiyetinin ne olacağı konusundaki tartışmaya noktayı şöyle koymuştu; "Allah nasıl yarattıysa öyle derim kardeşim!" Yani Bülent Ersoy erkek doğmuştu, onu Allah öyle yaratmıştı, erkek olarak görülmeliydi. Ama Bülent Ersoy kendini kadın olarak görüyordu ve bu görüşüne devlet de katılmış ve kendisine pembe nüfus cüzdanı vermişti. Yani Mustafa Topaloğlu devletin, Bülent Ersoy'un görüşüne karşı çıkıyor ve sanatçısını doğal haliyle görmek-değerlendirmek istiyordu. Bülent Ersoy bağlandı programa ve ikili karşılıklı konuşmaya başladılar; - Ben kadın olduğumu mahkemede sana söyleteceğim... Delikanlıysan söylersin... - Evet delikanlıyım ve sana kadın dersem assınlar beni... Zekeriya Beyaz Hoca olaya mim koydu -ve iyi ki olay mahallindeydi hoca- ; "Kişi kendini nasıl değerlendiriyorsa öyle söylemek lazım!" Bakalım uzay yolu nerelere götürecek bizi, hangi maceralara? Peki ne oldu o atışmanın sonucu? Bilen var mı?