Türklüğe hakareti serbestleştiren TCK'nın 301'inci maddesi değişikliğindeki gibi, Türkiye'ye baskı ve dayatmalarda bulunan sipariş kanunlar hazırlattıran AB'nin önemli aktörlerinden Joost Lagendijk'in "eniştemiz" olduğunu biliyorsunuz herhalde! Geçen yıl, bir haber kanalında görev yapmış gazeteci kızımızla evlenip mutluluğun resmini birlikte çizmeye başlamış, böylece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının "milli eniştesi" unvanını hak etmişti. Hem Avrupalılar (AB) adına denetleyip kontrol altında tutabilmek hem de kaynana tarafının börek ve tatlılarından yiyebilmek(!) için sık sık Türkiye'ye gelen enişteye, önceki gün de İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde rastlandı.
Lagendijk,AKP'ninyöneticisigibi TürkiyeAvrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı olduğu için konferansa davet etmişler. Türkiye ile AB ilişkilerini anlatırken de açmış ağzını yummuş gözünü! Aklına ne geldiyse bir bir dökmüş. Zannedersiniz ki, Türkiye'de siyaset yapıyor ve AKP'nin de ya Genel Başkanvekili, ya da Grup Başkanvekili! Türkiye'de AB'ye sıcak bakan tek partinin AKP olduğunu savunup muhalefetin AB'ye girmek istemediğini söylemiş. (AB'nin yılmaz savunucuları Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ın partilerinin ne çabuk unutulup arşive kaldırıldığını da anlayalım yani...) Muhalefeti sert üslupla uyaran enişte, "CHP bir felaket. Avrupalı sosyal demokratlar CHP'den utanç duyuyor" demeyi de ihmal etmemiş. (CHP, artık gücünü parti içi muhalefete değil bunlara göstermeli.)
Tampropagandauzmanı AKP'nin kapatılma davasını hukuksal değil politik bulduğunu söyleyen Lagendijk, bu durumun da AKP'ye duyulan sempatiyi artırdığını iddia etmiş. Hızını alamayıp yerine kurulacak partinin de iktidarı sürdüreceğini vurgulamış. Bizce eniştenin en önemli ve "Vay beee" dedirtecek yorumu, türban konusunda olmuş. Üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması konusunda "AKP'yi 'Sessiz ve yavaş yapın. Karşıt görüştekilerle de uzlaşın' diye uyardık. Ancak AKP, MHP'nin tuzağına düşerek yasayı tartışmadan geçirdi" sözleriyle, AKP'ye akıl doneliklerini ifşa etmiş.
Hoşlandıklarındantepkisizler Ne enteresan değil mi? Türkiye'yi yönetme iddiasındaki iktidar sahipleri, yani siyasi irade; yüzde 47 oy oranına atıfta bulunup sık sık içeridekilere demokratik güç ve yetkiyi hatırlatırken, dışarıdan gelen kanun siparişleri ve uyarılardan rahatsız olmuyor. Türkiye'de muhalefet bir şey dediğinde "Millet yetkiyi bize verdi. İcraatı da biz yaparız" diyorlar ama AB'den gelen arzu ve isteklere hiç tepki vermiyorlar. Böyle olunca enişte Lagendijk de hızını alamayıp CHP'yi "Felaket" ve "Utanç duyuyoruz" diye, MHP'yi de "AKP'yi tuzağa düşürdü" mantığıyla nezaket ve saygı kurallarının çok ötesinde değerlendiriyor. Unutmasın; gün gelir kendilerini de tuzağa düşürürler. O zaman felaketi görür ve utanç duygusunun anlamını da çözerler. Siyaseti, "kimlikli" yapanların olduğunu anlayacağı zaman da gelecek! Devran, hep böyle değil ya!