Kardeşim, daha kargalar bokunu yemeden sokaktayım bugünlerde. Aslında, her zaman böyle. Erkenden çıkıyorum yollara. Hoşuma gidiyor kalabalığın olmadığı sokaklarda dolaşmak. Neyse efendim, bu gezilerimden birini yapıyorum yine. Bir iki Moda turu sonra Üsküdar, Kuzguncuk falan...
Okulların önünden geçiyorum. Üniformaları ile genç kızlar, çocuklar, saçları Mohikan gibi dik dik yapılmış, jöle imparatorluğunun delikanlıları...
Öğrenci değil, Kızılderili savaşçı gibi hepsi. Arka sokaklarda cigara kaçamağı yapan kırıklar
Manzara-i umumiye böyle. Her okulun önünden geçerken mikrofondan aynı metalik ve tekdüze sesi duyuyorum; "Bugüüün yine aynı şeyleri konuşuyoruzzzz!" Girip o kapıdan içeriye; hapishane kapısı gibi o kapıdan içeriye- "Hocam!" diyeceğim bir gün; "Zaten her gün aynı şeyleri konuşuyorsanız iş bitmiş. Kapatın okulu, gidin!" Ağır mı olur? E biraz. Ama, nedir hocam her gün, her gün aynı konuşmaları yapmanıza sebep?.. "Bugüüün yine aynı şeyleri konuşuyoruzzz! Bizim görevimiz sizi uyarmak!" Niye gerekçelendiriyorsun ki canım hocam? Bu gençlerin bunu anlamadığını mı zannediyorsunuz?
Buz gibi de bal gibi de biliyorlar. Bilmezliklerinden değil, tınmazlıklarından böyleler. Tınacak bir yanları kaldı mı ki canım hocam? Tınsalar kaç yazıyor ayrıca. Mesela, bir mevzuuyu tındılar ve akıl yürütmeye kalktılar. Oyarlar çocukları. Mesela dediler ki, ezbere dayalı eğitim istemiyoruz, Mesela dediler ki, bu özel dershane aldatmacasına hayır! Ne diyeceksiniz? O zaman da "Size ne oğlum, elalemin eğitim sisteminden, özel dersanesinden?! Oturun oturduğunuz yerde. Evet, memleket meselelerinden elini eteğini çekeli çok oldu bu genç insan topluluğunun. Varsa yoksa cep telefonu ve sevgilileri. Kızlarda da erkeklerde deBaşka bir merak ya da ilgi alanı mı bıraktınız bu çocuklara? Tamam, her şey ailede başlar ama ailelerde derman mı kaldı çocuklarıyla aile gibi yaşayacak? Bastılar dizileri, bastılar cep telefonlarını, bastılar çarpık duyguları. Ne aşklarının ne de gençliklerinin şirazesi kaldı.
Bunlar okullardaki durum, peki ya sokaklar?.. Çalışan hadi bazıları butiklerde, cafelerde iş buldular diyelimgençlerin durumu çok mu iyi? Bir apartmanın kapı eşiğine yaslamış kızın birini bir oğlan bağırıyor; "Ne diyosun lan sen?" Birkaç ay öncesinde böyle mi başlamışlardı?
Mümkün değil. Ne cilveler yapmışlardır birbirlerine! Eee, şimdi nooluyor? Olan şu. Kız bağırıyor; "Yeter artık, sülük gibi yapıştın!"
Benzer bir sahne de başka ara sokaklardan birinde yaşandı. Lise üniformalı kız bağırıyor, saçları dik jöleli Mohikan'a; "O kızla işin ne, niye konuşuyorsun azına sıçarım senin?" Bu da kıskançlık tribi. NeyseAma, çoluk çocuk birbirleriyle bileti sokak ortalarında kesiyor. Önceden birbirlerini kesiyorlardı; şimdi "birbirlerine!" kesiyorlar. Ama, yine olan onlara oluyor. Hep onlara oluyor...
Sizde ise bitmeyen kürsü konuşmaları, onlarda bıkkın yaşayışlar ya da onlarda bıkkın yaşayışlar, sizde kürsü konuşmaları
Dedim ya, olan onlara oluyor..