İnboxıma posta kutuma yaa!!!
"Vatandaş Osman Bey anadilini nasıl kaybediyor?" başlıklı bir yazı düştü -büyük olasılıkla size de düşmüştür- Yazı aynen şöyle; "
Osman bey, sabah saat 07.00'de
Casio masa satın alarmıyla gözlerini açtı,
Puffy yorganını kaldırdı.
Hugo Boss pijamalarını çıkarıp
Adidas terliklerini giydi.
Clear şampuanı ve
Protex sabunuyla duşunu aldı.
Colgate ile dişlerini fırçaladı. Rowentha ile saçlarını kuruttu.
Bill's gömleğini ve
Pierre Cardin takımını giydi.
Lipton çayını içti.
Sony televizyonda medya özetlerini ve
Flash haberleri izledi.
Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine çay verip
Hyundai otomobiline bindi,
Blaupunkt radyosunu açarak, rock müziğini buldu, ağzına bir
Polo şeker attı. Şehrin
göbeğindeki
Mega Center'daki ofisine varınca,
Casper bilgisayarını çalıştırdı.
Microsoft Excel'e girdi.
Ofisboy dan
Nescafe'sini istedi. Saat 10'a doğru açlığını yatıştırmak için Grisini yedi. Öğlen
Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü
Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi.
Camel sigarasını yakıp
Star gazetesini karıştırdı.
Akşam üzeri iş çıkışı
İmage Bar'a uğrayıp
CB'sini yudumladı, sonra köşedeki
Shopping Center'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
Persil Supra deterjan,
Ace çamaşır suyu,
Palmolive şampuan,
Gala tuvalet kğıdı,
Sprite gazoz ve
Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
Bonus kartıyla faturayı ödedi.
Hafta sonu eşi
Münevver'le
Galeria'ya giden Osman Bey,
shoowroom ları dolaşıp
Kinetix ayakkabı,
Lee Cooper bluejean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği
TV Guide'a göz atan
Osman Bey, kanallar arasında
zaping yaparak,
First Class,
Top Secret,
Paparazzi gibi programları izledi.
Aynı anda
Outdoor dergisini karıştırdı. Saat 22'ye doğru
Show'da Türk dili üzerine panel başladı. Uykusu gelen
Osman bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken kendini mutlu hissetti..."
Oooy oy yazarken de okurken de daraldım sizin gibi.
'Bu neymiş kardeşim böyle!' dedim kendi kendime. Ama bütün o markaların hayatımızı işgal etmesine izin verenlere yazdırdım tumturaklı cümlelerle, sonra da derin bir iç çekişiyle bitirdim yazıyı.'
Müslüman'ın diline gavur eziyeti' diye ben buna derim işte. Sardım o güzel dilimin terimlerine, şiir okudum ben de gökyüzüne karşı
Kültigin'in sadağını okşayarak Orhun Abideleri'nin gölgesinde;
"Türk Oğuz begleri budun esidin uzetenri basmasar asra yir telinmeser Turk budun ilinin torunun kimartati" Şöyle demekti özcesi;
"Türk, Oğuz beyleri kavmi işitin, yukarıda gök basmasa, aşağıda yer delinmese Türk milleti ülkeni, töreni kim bozar?" Sahiden de dilimizi-töremizi kim bozmuştu? Bizim töremiz dilimiz vardı da biri bozdu mu gerçekten? Ya da yukarıdaki gök basmış aşağıdaki yer delinmiş miydi? Neydi?