Omektup diyordu ki:
"Sayın Başbakanım...
Sorunlarımız 200 bin kişilik bir teşkilatı ve aileleriyle birlikte yarım milyonu geçkin insanı ilgilendiriyor. Affınıza sığınarak soruyorum efendim:
Sabah uyandığınızda camdan dışarı bakınca ilk kimi görüyorsunuz? Tabii ki biz polisleri. Ya makam otonuza bindiğinizde korumanız kim? Öndeki eskortta kimler var? Ya arkanızdan gelen artçı korumalar? Bir mitingde size yol açan, sizi her alanda koruyan kim? Bunları gören gözler istiyoruz artık.
'BAYRAM YAPMIŞTIK' Gece, gündüz, yaz, kış, hafta sonu, tüm bayramlarda olağanüstü bir şekilde
24 saat esasına göre çalışan bizler ne kadar maaş alıyoruz hiç sordunuz mu? Size yemin ediyorum, bu teşkilat iktidara geldiğinizde bayram yaptı;
'Kurtulduk bütün sorunlarımız çözülür' dedi. Hepsi bir ümit içinde bekliyor. Maddi olarak
biz polisler hakkımız olan maaşı almak istiyoruz. Hiçbir riski olmayan ve bizim kadar çalışmayan diğer meslek gruplarından öğretmenlerin ek ders ücreti var.
KADEME FARKI Sağlık çalışanlarının döner sermayesi, adliye çalışanlarının döner sermaye yanında dosya işlem parası, keşif parası alması... Çalışırken alınan ile emekli maaşları arasındaki korkunç fark... Çalışma koşullarının zorluğu ve uzunluğu... Her kademe ve branştaki ücret farklılığı... Çalışma süresi ve riskine oranla yetersiz ücret ve özellikle fazla mesai ücretinin benzerlerinin çok altında kalması gibi birçok sorunumuz var.
Artık tüm Emniyet Teşkilatı, İçişleri Bakanımız'dan ve Emniyet Genel Müdürümüz'den
'Hazırlıklar sürüyor, çalışma içindeyiz' gibi cümleler duymak istemiyor.
BİR POLİS... İnanın artık kimseye tebessüm etmeye kudretimiz kalmadı. Gülen gözlerimiz bu ümitsizlikle solmaya başladı. Allah aşkına istirham ediyoruz, bizler içtenlik ve çözüm bekliyoruz. Bu problemleri de sizden başka kimsenin çözeceğine inanmıyoruz. Saygılarımla...
Bir polis..."