Çevre koşullarındaki hızlı
bozulma ve dünyanın sınırlarına yaklaşıldığı endişesi, işletme yöneticilerinin
ekolojik çevreye bakış açılarını bir an önce değiştirmelerini ve
işletme faaliyetleriyle ilgili kararlar alırken ekolojik çevreyi önemli bir faktör olarak değerlendirmelerini gerektiriyor.
Bu ilk paragraf zirvenin ana sponsoru
Varyap'ın CEO'su Erdinç Varlıbaş'a ait. Konuşmasında çevre faktörünü vurgulayan
Varlıbaş, işletme yöneticilerinin değişimin gerisinde kalmamak için bu yöndeki talepleri
stratejik kararlarda dikkate alma ve çevreye karşı daha duyarlı bir yönetim anlayışı geliştirme durumunda olduklarını söyledi.
Ve şu hikayeyle bitirdi:
"Ulu önderimiz
Atatürk, İstanbul'dan Bursa'ya giderken
Yalova'ya uğrar. Sahilde gördüğü bir
çınar ağacının heybetinden çok etkilenir ve bu ağacın altına kendisine bir
köşk yapılmasını ister. Köşk çok kısa zamanda tamamlanır ve uzun yıllar
Atatürk'ün dinlenme ve özel çalışma mekanı olur. Aradan yaklaşık bir yıl geçer. Hızla büyüyen çınar ağacının
bir dalı köşke zarar vermeye başlar. Durum Atatürk'e bildirilir ve
dalı kesmek için izin istenir. Atatürk, doğaya olan sevgi ve saygısını belki de en iyi ifade eden o ünlü sözünü söyler: "
Dal kesilmeyecek, köşk yürüyecek!" Gerekli hazırlıklar yapılır ve kızaklar üzerinde
kaydırma işlemi başlar.
İki katlı köşk, tam
4,80 metre doğuya doğru kaydırılarak
yeni temeli üzerine oturtulur. Bu olayla birlikte Atatürk'ün Yalova Köşkü'nün adı, "Yürüyen Köşk" olarak anılmaya başlar."
Atatürk'ün bu
ileri görüşlülüğünün ve
çevre duyarlılığının günümüz Türkiye'si yöneticilerine ve bizlere de örnek olmasını temenni ediyorum.