Kanada'da vahşet yine başladı. 5 buçuk milyonluk fok nüfusu yeniden azaltılıyor. Avcılar görebileceğiniz en vahşi şekilde öldürüyor fokları. Ancak Kanada hükümeti bu yıl avların yayınlanmasını yasaklamış. Kanada'da hiçbir televizyon kanalı bu vahşeti gösteremiyor. Dünya televizyonları ise eski görüntülerle idare ediyor. Hayvan hakları dernekleri ise ayakta, bu kıyımın durdurulmasını istiyor. Haklılar da...

SESSİZ AV
Kanada hükümetinin görüntüleri engellemesi ise oldukça işlerine yaradı. Çünkü geçtiğimiz yıllarda Türk televizyonlarında defalarca gösterilen ve ülkemizdeki hayvanseverleri de harekete geçiren görüntüler artık yok.
Dolayısıyla av dönemi çok daha sessiz geçiyor. Ancak bu yasak oradaki vahşeti engellemiyor, aksine körüklüyor. Her geçen sene öldürülen fok sayısı artıyor.
Medyadaki yasaklara her zaman karşı olan Amerikalılar da, Avrupalılar da seslerini çıkarmıyor. Neden? Çünkü fokların yaşamasının kimseye maddi bir getirisi yok! Ülkemizde basına getirilen yasakları her daim kınayan, oturdukları yerden bizi ha bire eleştiren ülkeler, can kıyımına karışmıyor.

DUYARSIZLIK
Belki sizler bile okurken, 'İyi canım foklar ölüyor, şimdi bizimle ne alakası var?' diye düşünüyorsunuz. Doğru, belki de önümüze konan yemekle, ekmek paramızla, geçim sıkıntımızla hiçbir bağlantısı yok fokların. Ama içinde yaşadığımız dünya ile bağlantısı büyük. Küresel ısınma gibi kapımıza dikilen tehlikeler, bu kıyımlar yüzünden yaşanıyor. Beyinlerimiz şu an 'küresel ısınma' efsaneleriyle dolduruluyor. Her hafta elinize aldığınız bir dergide, her gün gazete ve televizyonlarda bununla ilgili bilgi bombardımanına uğruyoruz.

TÜKENECEK
Ama bu konuda eli kolu bağlı kalıyoruz. Üstelik 2008 yılında Kanada hükümetinin bu sorumsuz ve kendileri için sorunsuz yasağını karşıdan izliyoruz. Uyanın ahh arkadaşlar, dünya yavaş yavaş elimizden gidiyor.
Bir hayvan ırkı her yıl düzenli bir şekilde kıyıma uğruyor. Korkarım çocuklarımızın çocukları fok diye bir hayvan tanımayacak. Biz ise buna seyirci kalmaya devam edeceğiz... Çünkü fokların ne askeri ne siyasi bir değeri var...