Son zamanlarda dizilerde en çok işlenen konuların başında 'kanser' hastalığı geliyor. Buna şaşırmak mümkün değil. Çünkü aylardır medya organlarında herkes bas bas bağırıyor; 'Kanser tsunami gibi geliyor'... Bu çağrıya geçtiğimiz günlerde 'Binbir Gece' dizisinin oyuncuları kulak vermişti. Dizi başladığı günden bu yana masaya yatırılan 'lösemi', daha sonra yerini aşka meşke bıraksa da geçtiğimiz günlerde senaryonun içinde oya gibi işlendi.
YARDIM ELİ UZANDI Küçük Işın'ın her şeye rağmen kurtulamaması ve babasının çektiği acı, yüreklerimizi dağladı. Ailesinde kanserle mücadele eden herkesin yakından bildiği süreç; küçük Işın'la birlikte bir kez daha gözlerimizin önüne serildi. 'Binyapı Holding'in bütün çalışanları ilik bankası oluşturmak için kolları sıvadı ve kan verdi. Yüzlerimiz güldü, dizide olsa da böyle bir yardıma sevindik. Üstelik sonradan öğrendik ki; oyuncuların ve yapım ekibinin hepsi gerçekten kan vermiş, lösemili çocuklara yardım eli uzatmıştı. Bu bölümden sonra Lösemili Çocuklar Derneği'nin telefonları kilitlenmiş, donör olmak isteyen halkımız ne yapacağını bilmediği için başvuracakları bir mercii aramış.
Ancak aldıkları cevap, onları şok etmiş. Lösemili Çocuklar Vakfı Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu Füsun Emecen'le konuştuğumuzda biz de benzer bir şok yaşadık. Çünkü işin aslı şu ki; donör olmak isteseniz de şu an Türkiye'de kanınızı alıp tetkik edebilecek 2 yer var. Birisi Ankara'da bulunan İbn-i Sina, diğeri de İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi... Ancak buralarda tetkik yaptırmak için 150 dolar ödemeniz gerekiyor. Durum böyle olunca da Türkiye'deki kemik iliği bankasına kayıtlı donör sayısı 5 bini geçemiyor. Oysa ki, lösemiye yakalandığımız takdirde en az 50 bin kişiden veri toplamamız gerekiyor.
ELİMİZDEN KAYIYOR Yani dizilere ve filmlere konu olan kanserin, en azından löseminin; çocukları öldürmesine engel olmak için başka bir şeyler yapmamız gerekiyor. Vicdanımıza seslenen bir yapım izlediğimizde telefona sarılıyoruz, bu çok insani bir durum. Ancak konunun çok daha derin taraflarını ne yazık ki bilmiyoruz. Hayali bir şirket olan 'Binyapı'nın yaptıkları birçok büyük kuruluşa örnek olabilir. Belki aramızda durumu 150 doları karşılayabilecekler de vardır kim bilir? Ancak şurası kesin ki, 'Kaan ve Işın' toplumumuzun gerçekleri... Ve herkes Kaan kadar şanslı olamıyor, lösemili çocuklarımızın bir kısmı kemik iliği bulunamadığı için Işın gibi elimizden kayıp gidiyor...