Muayene sırasında sohbet de derinleşmiştir. Doktor sorar hasta yanıtlar...
- Siz vezne tazminatı alıyor musunuz peki?
- Maaşımıza göre 10 ila 40 YTL arasında bir para alıyoruz.
- Peki açık verince bunu karşılamaya yetiyor mu?
- Çalıştığım veznede 8 kişiyiz biz. Her türlü açık ortak olarak paylaşılıyor aramızda.
- Nasıl yani?
- Çoğu zaman 5 kuruş, 10 kuruş gibi para üstleri artıyor ama vatandaş istemiyor o bozuklukları.
- Ne oluyor onlar peki?
- Birikiyor. Gün sonunda bunlar kişi başı 45 YTL yekün tutuyor. Bu paraya hiç dokunmuyoruz. Açık verdiğimiz zaman buradan kapatıyoruz.

GARİBANLARA KIYAK
- Peki hiç cepten çıktığı olmadı mı?
- Bir kez oldu. Bir arkadaş 200 YTL açık verdi.
- Sonra?
- Sonra yine paylaştık açık kapatmayı. Hepimizin cebinden çıktı yani.
- Özveri mesleği bu desenize?
- Biraz öyle. Ayrıca parası olmayan garibanlara ya da "Parayı düşürdüm" diye ağlayan çocuklara da bu fondan yardım ettiğimiz oluyor.
Bu son cümleyi söylerken gözleri parlamış veznedarın. Belli ki çok içten, çok severek yapıyorlarmış bu yardımı.

'KİMYASAL MI?'
Sonra birden mahcuplaşıvermiş. Doktorun sorusuymuş buna sebep olan. Çünkü doktor bey demiş ki:
- Ellerinizde kimyasal tahrişe benzer bir durum var.
- Allah Allaaah?..
- Para sayarken olduğunu sanmıyorum.
- Öyle mi hocam?
- Öyle görünüyor.
- Peki neden oluyor öyleyse?
- Yabancı bir maddeye dokunduğunuz da oluyor mu?
- Eeee, şeeey!
- !!!!!

FENA DARLANDI
- (Utana sıkılıa) Evde hanım bulaşık yıkarken...
- Evet?
- Kendisine yardım ediyorum da bazı bazı...
- (Gülerek) Canım ne var bunda böyle darlanarak anlatacak?
- Yani ne diyeyim, erkeklikte hani!
- Düşündüğünüz şeye bakın. Hayat müşterek. Ne mutlu size...
- Peki bulaşığa yardım etmeyeyim mi artık?
- Olur mu hiç? Edin tabii ki.
- Peki ama ya ellerim, hastalık, kaşıntılarım?
- Bulaşık eldiveni takın.
- Nasıl olur, imkansız bu.
- !!!!!
- Bulaşık eldiveni hem de erkek halimle...

TAKSİTE YAZILMAK
- (Gülerek) Evet erkek halinizle. Merak etmeyin para sayarken size bakan yüzlerce kişinin haseti, kıskançlığı yanında eldivenli ellerinize bakanların düşünceleri masum kalır.
- Doktor bey.
- Buyurun.
- Ben en iyisi. Eeee!..
- Neymiş en iyisi?
- En iyisi taksite yazılayım ben.
- !!!!!
- Taksite yazılayım ve bir bulaşık makinesi alayım.
- Siz bilirsiniz sevgili kardeşim. Ya makine alın ya bulaşık eldiveni takın. Yani hayatı paylaşın, hastalığı da bir güzel atlatın.