'Yola çıkmalı hemen!' der bir şarkısında Sezen Aksu; 'Yola çıkmalı!' Yol nedir? Yol kendimizi kendimize anlattığımız seferi bir durumdur; yolda olma halinin nedenidir yol. Sadece bir yere gitmek için çıkılmaz yola. Sadece menzilin nerede olduğunu görmek için çıkılmaz. Yolculuk bir olma halidir. Tıpkı Yılmaz Erdoğan'ın dediği gibi; 'Yol bir olma halidir!' İnsanın en güzel yolculuğu ise; çocukluğuna yaptığı yolculuktur. Çocukluk ve yol burada bir olma halidir işte. Çocuk ve yol olunur böyle durumlarda.
YOLA ÇIKMAK
Yola çıkmak için yolun nasıl olduğu sorulmaz. Biz balıkçı değiliz. Ufka bakıp; 'uff amma da kötü hava. Bu havada çıkılmaz yola. Deniz yutar adamı!' diye bir cümle kurmayız. Yola çıkılır ve yol olunur. Yolun bütün hallerini taşıyarak. Zaman zaman mızıkçılık yaptığım olmuştur yola çıkma konusunda. 'Yalnız kendini dinlemekten sıkılabilir!' çünkü insan, yalnız kendi sesinde boğulabilir. Bir başka ses; ayak sesi, yolcunun yalnız olmadığını gösterecek bir ses... Bu gerekli midir? Evet, gereklidir. Yol arkadaşı aynı zamanda yolun bir parçasıdır. Ve benim mızıkçılığım gözüpek yol arkadaşı bulamamışlığımdandır. Yol arkadaşı, paylaşmanın tadını verir insana. Bilirsin, yolda bir omuz vardır ki; seni yalnız ve tek başına bırakmayacaktır yol ortasında. Yol ortasında yalnız kalmak önemli midir? Evet... 'Ele güne karşı yapayalnız / böyle de olmaz ki!' diye söyler MFÖ. Doğru söyler; insanın insana yapabileceği en büyük kötülük ele güne karşı biçare bırakmasıdır yol arkadaşını. İnsanın insana ihtiyacı sınırsız bir güven duygusuyla yoğrulur yolda. Yalnızlık ve güvensizlik kötüdür çünkü. İnsanın içini yer güvensizlik. O nedenle yürürken bir güven duygusunu içinde taşımak ister insan; zorluklar karşısında daha güçlü olmak ister.
YOL ARKADAŞI LAZIM
Kendi yalnızlığı, insanı çoğaltan yol arkadaşları vardır. Bir inanışın peşinde ve ayırdında; yanındaki insanın ağırlığını taşıyacak vakarda insanlar. Akıl alıp-verebileceğimiz, duygularımızın mihenk taşı insanlar. Söyledikleri bir söz, bir duyuş, bir anlamlı bakış, birçok şeyin anlatımı gibi insanlar... 'Dar zamanda yürünür bilirsin!' demişti bir şair arkadaşım. Bilirim; bilmez miyim!!! Her daim zor zamanlarımın en yakın dostu olmuştur yollar. Ne zaman yalnızlığıma ve insansızlığıma yansam; ya yola vurmuşumdur ya da yol türküleri dudağımda öylece uzaklara bakıyorumdur. Uzaklar yolun anlatımıdır çünkü. Ya da başka bir deyişle ancak uzakların duruşu yolun ihtişamını anlatabilir halden bilenlere. Yolcu halden bilendir çünkü. Yol; halden bilenler için bir olma halidir üstelik. Herkesle çıkılmaz yola. Herkes kaldıramaz bir yere varmasa bile yolun yollara yürünmesini. Sadece yolu, yola yürümek için çıkılan yoldakinin halini, herkes kavrayamaz. Ama yine de aynı heyecan ve duyguyla düşer yolcu yollara; 'Yol yolcunundur nasılsa!'