İki yüzlü Fener
Küçüktük kandırırlardı bizi: 'Bak, şu gökkuşağı var ya. Onun altından kız geçen oğlan çocuğu olur. Eğer erkekler girerse onlar da kız çocuk olup çıkarlar dışarı." Nasıl da korkar, tırsar, öd patlatırdık "Ya kazara geçer de kız olursak" diye uyy.
BAMBAŞKA... Büyüdük ve bunun şirin bir kandırmaca olduğunu anladık. Fenerbahçe'yi Konya'da izlerken de bu kandırmaca öyküsü geldi aklıma. Soyunma odasına giden tüneli bir gökkuşağı gibi düşündüm. İlk devre sonunda oraya harap ve bitap giden Fenerbahçe, sahaya tekrar çıktığında bambaşka bir çehreye bürünmüştü. Kaçıyor, basıyor, coşuyor ve atıyordu.
'SPOR'ABAKIN Ancak yenen ilk golden sonra attığı 4 gole rağmen yine de bir sıkıntı kapladı içimi. ''Chelsea maçında da iyi oynamak için ikinci yarıyı beklerse halimiz nice olur?" dedim kendi kendime. Hani biraz reklam gibi olacak ama, Takvim'in spor sayfalarında bu konuya ilişkin matrak bir hikayem var, okur musunuz?