Geriliyoruz
Hiç de iyi şeyler olmuyor! Haddinden fazla yıpratıyoruz birbirimizi! Ağızların vidası düşmüş gibi herkes her şeyi söyleyebiliyor.
***
Türban denilen bu meselenin ne tarafında olursak olalım, "ölçü" konusunda dikkat etmek lazım. Ağızlardan çıkan lafın yaydan fırlayan ok misali, hedefi vurduğu taktirde, telafisinin mümkün olmadığını da bilmeliyiz.
***
Onun için acilen yenmeliyiz öfkelerimizi! Sinirleri alınmış bonfile gibi olamasak da tepkilerine ayar verebilen mekanik sistemleri öne çıkartabiliriz. Birbirimizi daha iyi anlamaya çalışıp vehmettiğimiz güçlerle savaş baltalarını kırabiliriz.
***
Başbakan'ın muhalefete, muhalefettekilerin de iktidardakilere ve destekçilerine sarf ettiği sözlere kulak verdikçe sinir nöbetleri bitmez. Herkes birbirini yer! Nihayetinde kazanan olmaz. Milletin tamamı kaybeder.
***
Öyle ise bırakalım bu ağızları! En hoşgörülü ve sabırlı olması gereken Başbakan'ın kendisi bile "Sen ne anlarsın din işinden" diyecek kadar gerdirmemeli işi... Muhalefeti, hiç de hak etmediği, böylesine ağır sözlerle mağlup etmeye çalışmamalı... Kendi yaptığı işi, onların da yapabileceğini unutmamalı...
***
Muhalefettekiler de aynı saygıyı gösterip milletin dinine hakaret sayılabilecek sloganlardan kaçınmalı... Türbandaki hassasiyetleri hukuk ve yaşam biçimi adına yansıtmalı... Yoksa bu iş zivanadan çıkabilir.