MHP doğru yaptı
Türkiye'nin bütün sıkıntılarını bir kenara itip varsa yoksa türbana odaklanan en hızlı özgürlükçü demokratlar, yine çuvalladı! Yetkisel gücü ve tek başına ezici iktidarının hakimiyetinden ötürü Başbakan ve partisi AKP'ye ateş etmede (!) ürkek davranıp tereddüt ettiklerinden MHP'ye yükleniyorlar. Her zaman yaptıkları gibi; MHP'ye çullanıp hem onu terbiye etmeye çalışıyorlar, hem de dolaylı şekilde MHP üzerinden AKP'ye ve diğer türban savunucularına gözdağı veriyorlar. Demokrasi gereği veya sistemin kendi şartlarından oluşan, gizli veya aşikar bütün güçleri ortaya sürüp en makul görüneni ile "Ammaaa" çekenlerin demokratlığı da, özgürlükçülüğü de bu kadar işte.
İşlerinegelinceiyisiniz PKK'ya ve bütün bölücülere, teröristlere, işbirlikçilere; af, iş, aş derseniz muteber oluyorsunuz! Ülkemizle ilgili binbir hesap yapanlara kucak açıp "Bu çağda sınır, sınıf, din, ırk olmaz. Herkes, birbiri için her şeyi düşünür" diyenlerdenseniz, çağdaşlık sınavından da geçersiniz. Yunanlı bayan bakanın önceki gün direktif verircesine yeniden gündeme getirdiği "Heybeliada Ruhban Okulu'nu açın, Fener Patriği'ni ekümenik ilan edin" isteklerine sarılırsanız, dünyada sizden iyisi yoktur. Mesela, Kültür Bakanlığı veya herhangi bir vakıf, dernek veya oluşum bir yerde Türk-İslam tarihine ait kazı yapsa, "Hurafeye kazma vuruluyor" diye hafife alırlar. Bizans veya farklı başka birilerinin tarih öncesi kalıntılarına rastlanacak diye, olur olmaz yerlere çadır kurarsanız tarihe sahip çıkarsınız! Böyledir Türkiye'nin özgürlükçü demokratları! İşlerine geldiği şekilde yontarlar, nalıncı keseri gibi... AB'ye uyum yasalarında MHP'nin desteği olduğunda "Helal olsun" çeker, olmadığında ise "Yapıcı muhalefet" dersi verirler.
Erdoğan'ıBaşbakanyapanlar Şimdi, bu türban işi de aynen böyle değil mi? Türkiye'nin çeyrek asırlık kronikleşmiş bir derdi, problemi ortadan kaldırmanın yanı sıra, yapıcı muhalefetin sorumluluk duygusu yüksek örneği de yaşanmıyor mu? Öyle ise; sosyal maliyeti de en yüksek olan bir partiyi, iktidara "Koltuk değnekliği" yapmakla itham etmek kimin haddine! Hangi hakla böylesi ucuz ve mesnetsiz suçlamayı yapabiliyorlar? İktidarı ve Başbakan'ı istismar alanlarına hapsetmek varken, mağduriyet kapılarını açılmamak üzere ortadan kaldırmak mümkünken, varsa yoksa MHP'ye yüklenmek, densizlikten öte arsızlığın daniskasıdır. Hem, Erdoğan'ı Başbakan koltuğuna oturtanları da unutmamak lazımdır. Sırça köşklerin bu tatlısu kuşları, dine karşı olmadıklarını söylerken İslam kurallarının öğretilmesine bile karşı çıkacaklar, mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'in kurslarda öğretilmesini istemeyecekler, anneanneleri ve babaannelerini örnek gösterip "Biz de başörtüsü düşmanı değiliz" diyecekler. Ama, 25 yıllık yaranın tedavisinden de kaçacaklar öyle mi? Daha bir sene önce türban sorununu "Yüzde 1.5'un meselesi" gören Mehmet Ali Şahin ve partisi şimdi ne yapacak görelim bakalım! Türbana "Namusumuz" diyenlerin sınavı bu!