40 dakikada dünya turu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Amerika gezisi, medyada çok geniş yer buldu. Başkan Bush ile gerçekleşen 40 dakikalık görüşmeyi, "Harita başında dünyayı konuştular. Ortadoğu'dan Kosova'ya, enerji ve terörden AB'ye kadar dünya politikalarını görüştüler" diyerek manşetlerden duyuranlar bile oldu. Böylesine yoğun gündeme Pakistan, Afganistan, İran, Irak ve PKK ile Ermeni konusunu da eklerseniz, 40 dakikalık o görüşmenin ne derece tarihe geçeceğini daha iyi anlarsınız. Şaka yaptığımızı sanmayın sakın! Gazetelere biraz olsun göz gezdirir, haber bültenlerine kulak kabartırsanız, Gül ile Bush'un 40 dakikada neredeyse kitap yazdıklarına bile inanırsınız.
Kayığagörekürekçekme Maalesef Türkiyeli medya böyle oldu artık. Kimin kayığına (Affedersiniz, uçağına dememiz gerekirdi) binerlerse, ona kürek çekiyorlar. Cumhurbaşkanı'nın uçağına da çok özel seçilmiş sayın genel yayın müdürleri ile sayın başyazar ve sayın temsilciler bindiği için bu gezinin anlam ve önemi daha baştan "çok çok önemli" hale gelmişti zaten. Varsayalım ki, Cumhurbaşkanı dedikleri gibi rol kapmaya çalıştı ve 5 Kasım'da Başkan Bush ile görüşen Başbakan Erdoğan'a nazire yaparcasına, 2 ay araya rağmen ABD gezisinde ısrarcı oldu. Amerika'daki görüşmelerinde de bilinenlerin tekrarından öteye gidilemedi. Bu durum Cumhurbaşkanı ve heyetteki diğer resmi zevat için önemli olmasa bile genel yayın müdürleri ile başyazar ve temsilcilerin karizmalarına ters düşer! O uçağa binen gazeteci kimlikli yöneticilerin her biri, çok özel ve çok üstün insanlardır. Yayın müdürünün bizzat içinde yer aldığı haber ve yorumlar da otomatik ola rak manşetliktir, birinci haberdir. Böyle de oldu zaten! Bush'un "2 arkadaş olarak konuştuk" dediği gibi, samimi pozlar vermeyi de ihmal etmediler.
Erkeklerharitada,hanımlarlafta Ama, Beyaz Saray'ın bahçesindeki pozlara rağmen, biz hanımların bir arada bulunduğu o 5'li kareyi çok özel bulduk. Erkekler harita başında dünyayı konuşurken, (İnşallah yanlışlıkla Pentagon'un Kürdistan yazılı haritası getirilmemiştir) bayanlar da First Lady Bush'un konuğuydular ya. Hayrunnisa Hanımefendi, bakan eşleri Zeynep Babacan ile Annalisa Şimşek ve Washington Büyükelçimiz'in eşi Gülgün Şensoy, Bayan Bush ile hatıra fotoğrafı çektirmişler. O fotoğrafa bakıp 2 türbanlı ve 2 first ladyli hanımefendinin yanındaki boylu poslu hanıma dikkat kesildik. Boynunda muska gibi kolyeleri, şal benzeri kırmızı atkısı ve kızıl saçlarıyla tebessüm eden o hanım, meğer Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in eşi Annalisa Hanımefendi'ymiş. Yani, Türkiye'nin bakanı olup İngiltere vatandaşı bulunan genç siya setçimizin her şeyi ile İngiliz olan eşi. Merakımız; harita başında dünyayı konuşan erkeklerin ne konuştuğu değil, İngiliz 'yenge'nin ailesi oldu bir anda! Acaba onlar, Amerikan CNN'inde veya BBC'de haber izlerken, Batmanlı Mehmet Şimşek'e başgöz ettikleri kızlarının first ladyler arasındaki o hınzır ve muzipçe gülüşüne, bizim kadar şaşırdılar mı? "Aboovvv" demesini bilmeseler de "Oh my gad" diye haykırdılar mı?