Tahsilli teröristler
Medyamızın önemli bölümü ile dernek ve vakıf gibi bazı oluşum ve özerk kuruluş yöneticileri, bunların yanı sıra küresel işbirlikçi siyasetçi ve işadamları, son halkasını da "aydındüşünürentelektüel" denilen grubun oluşturduğu "yurttan sesler korosu" ele geçen teröristlerin arasındaki üniversitelilere çok şaşırıyor. Araç kundaklama olaylarının failleri olarak İstanbul'da yakalanan 25 kişiden 13'ünün Yıldız ve İstanbul Üniversiteleri gibi öne çıkmış okulların öğrencisi, El Kaide baskınında ele geçen 5 kişiden 1'inin de lise öğretmeni oluşuna bir türlü "anlam" yükleyemiyorlar.
Kahramanilanediyorlar Dünyanın her yerinde olduğu gibi, ırka ve dine dayalı her türlü etnik bölücü terörün önderleri ile hareketli kadroları, ülkemizde de "eğitimlilerden" oluşuyor. Egemen güçlerin işbirlikçiliğiyle palazlanıp serpilen eğitimli bu gruplar, zamanla ideolojilerin esiri haline gelerek robotlaşıyor. Bunda en büyük pay veya sorumsuzluk da, en başta ifade ettiğimiz gibi medya, sivil toplum ve siyaset üçgenindeki aktörlerin aymazlığı oluyor. Televizyonlardaki dizilere kadar düşen, zaman zaman gündeme girip koca koca adamların tartışmalarına değin uzanan eski terörist ve eylemcilere neredeyse "kahraman" muamelesi yapanlar, PKK'lı kundakçı üniversitelilere niye şaşırıyorlar ki? 1970'li yılların soyguncu, istilacı, şimdiki gibi "halkların özgürlüğü" adına etnikçilik yapan, devletin asker ve polisine silah doğrultan teröristlerini "evliya gibi" göstermiyorlar mı? Durduk yerde, resmen psikopatlığı sonucu göz göre göre, milletin önünde savcı öldüren katil lere bile methiyeler düzmüyorlar mı? Şimdi kalkmış, kundaklama eylemlerini Anadolu'ya kadar yayıp masumların canını yakmayı sürdüren, uluslarara sı terörün yerli halkalarında figüranlık yapan üniversitelilere veya öğretme ne şaşkınca bakıyorlar. Dünün katil, eylemci ve teröristlerini halk için mücadele eden kahraman gösterip, ülkesi ve milletinin bölünmez bütünlüğü için canlarını verenleri de karalamaya çalışanlar eserleriyle övünebilirler.