Bu nasıl ittifak?
Millet olarak kimliğimizi oluşturan iki konuda da; hem içeride, hem de dışarıda, inanılmaz saldırılarla karşı karşıyayız. Bedenimizin adı olan Türklük ile ruhumuzun besleyicisi İslam'a yönelik mütecaviz tutum ve davranışların ardı arkası kesilmiyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı ve üstelik de "Eşbaşkan"ı olduğu İspanya'daki Medeniyetler İttifakı toplantılarının sürdüğü şu günlerde bile, dinimiz İslam'a alçakça saldıran Batılılar'ı görüyoruz.
Kınamıyorlarbile... Ne acıdır ki; çoğu Avrupalı, 70'in üzerinde ülkeden 350 civarında devlet ve hükümet başkanları, dışişleri bakanları, dini lider, siyasetçi, işadamı, gazeteci, kültür ve sanat dünyasından önemli isimlerin katıldığı Madrid'deki forum başlarken, başka bir Avrupa ülkesi olan Avusturya'da, İslam'a ve peygamberi Hazret-i Muhammed'e hakaret zincirine bir yenisi eklendi. Mahalli seçim kampanyasının sürdüğü ülkede, Öz gürlükçüler Partisi'nden bir aday Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'e yön elik galiz küfür ve saldırılarıyla öne çıktı. Dünyanın gözü önünde yaşanan, Avrupa'dan Amerika'ya kadar bütün gazete, TV, radyo ve diğer yayınların sürekli haberini verdiği Susanne Winter adındaki alçak siyasetçinin iftiraları, Madrit'teki bu toplantı larda en basitinden kınanmadı bile! İslam Peygamberi'ne hakaret eden kişiyi "provakatör" olmakla bile suçlamaya cak kadar duyarsızlaşıp sessizleşenler, Medeniyetler İttifakı adındaki toplantılarda samimi olabilirler mi?
Sorarsanızmedeniyet Biliyorsunuz; bu Medeniyetler İttifakı projesi, ilk olarak İspanya Başbakanı Luis Rodrigues Zapatero tarafından 21 Ekim 2004'teki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma ile ortaya atılmış, Müslüman Eşbaşkan'ı olarak da Türkiye'nin Başbakan'ı belirlenmişti. 4. toplantısını Kasım 2006'da İstanbul'da gerçekleştiren oluşumun Madrid'te süren bu 5. toplantılarında, yine din konusu ağırlık oluşturuyor. Katılımcıların tamamına yakını, özellikle Müslümanlık ile Hristiyanlık arasındaki bağların kuvvetlendirilmesini, düşmanlıkların da giderilmesini istiyor. Ama, medeniyet adına bir araya gelen ve birlikteliklerini "ittifak" kelimesiyle vurgulayanlar, İslam dünyasının en kutsalı olan Peygamber Efendimiz'e hakaret konusunda bile kıllarını kıpırdatmıyorlar. Oysa bizler; yani Müslümanlar, karşı tarafın mukaddeslerine asla hakaret etmediğimiz gibi onlar kadar da sahipleniyoruz. Peygamberlerini peygamber, mukaddes kitaplarını da inandığımız kitaplar olarak baştacı ediyoruz.
Başbakançekilmeli Buna rağmen Batı'nın küstah ve alçakça saldırılarından kurtulamıyoruz. Dolayısıyla, Başbakan Tayyip Erdoğan'a sesleniyoruz: Karikatürlere varıncaya kadar her fırsatta mukaddeslerimize saldıranlarla neyin medeniyeti ve ittifakı kuruldu Allah aşkına? Soykırımları bile kendine göre ayırıp Müslüman'a hak tanımayan, işine geldiğinde ise "Fikir özgürlüğüF deyip kılıf uyduranlarla ittifakta ısrar sürecek mi?