Gözlemci değil gözlemeci 'yazar'
Türk basın tarihinin iki köşeli (belki de dört köşeli) yegane Genel Yayın Yönetmenlerinden Serdar Turgut, kendisini "halk üstü" (ya da insan üstü) gören bir "yazı"yı şu cümlelerle kaleme almış: "Her sabah maalesef halk ile çok sıcak bir ilişkim oluyor. Arabayla işe gelirken onları camdan izliyorum." Anlaşılan; halklar üstü Lordlar Kamarası'nın üstadı azam-ı Serdar Turgut Beyefendi, avam kamarasıyla (yani bizlerle) aynı havayı solumaktan, aynı ülkede yaşamaktan, aynı uyrukta ve kültürde olmaktan utanç duyuyor. Bunu da genel yayın yönetmeni olması mesnetiyle halk için çıkardıkları ve halkın satın aldığı gazetesinin köşesinden kusuyor.
Mobilgenelyayınyönetmeni Oysa alt satırlara yan yana dizmeyi bir şekilde başarıp cümle haline getirdiği kelimeler, yine "gözlemlerinden" oluşuyor. Ya da gözlemeci olmasından. (TDK: Gözleme yapan ve satan kimse. Demek ki gözleme sadece yufkadan olmuyor, Serdar Turgut gözlem(e) yapıp, gazetesinden satıyor.) Üstad-ı azam Serdar Beyefendi, Allah'tan gözlem(e)leri arasında herkesin potansiyel suçlu olduğunu fark etmiş de sürekli "mobil" halde dolaşıyor. Böylelikle kendisini tüm kriminal olaylardan uzak tutabiliyor. (Maazallah başına kapkaç, cinayet, tecavüz gelebilir.) Hatta bu nedenle "daha güvenilir bir yer olduğunu düşündüğü" cezaevinde bile yaşamayı göze almış Serdar Bey...
Gündemdeğiştiriyor! Köşesinin devamında bir daha yazı yazmayacağına dair bir şey okudum da içime biraz su serpildi. Ama hey haat gelin görün ki ertesi gün yine iki köşeli yazarımız sahnedeydi. Üstelik bir yazarın penisinden bahsetmişti. Ergenekon operasyonundan (diğer adıyla çete operasyonu) dolayı gazetesinin yazarı gözaltına alınınca, gündem değiştirmeye çalıştığını düşünüp, okumaya değer bulmadım. Yalnız bir şey dikkatimi çekti. Lordlar Kamarası üstadı-ı azamı, Sudan liderinin, Ata'yı ziyaretinde kapüşonunu çıkartmamasına içerlemiş. Peki entari giyerek ziyaret eden Araplar'a niye ses çıkartmıyor. "Zengin diye mi?" Misafir sanatçı (pardon seyirci) yazar, azalan nüfus nedeniyle her şeyin ileride güzel olacağından medet umacağına, kankisi Oray Eğin'le birlikte Diyarbakır yerine Kuzey Kutbu'na yerleşebilir. Böylelikle her şey belki de daha kısa bir sürede düzelir.