Cinnet!
Trabzon'da adam bir eşini ve 6 çocuğunu katletti. Her gün bu kadar olmasa bile, öldürme olaylarını basından okuyoruz. Haber olarak veriliyor, etki ve yetkisi olanlar, aydınlar oturup bunların nedenleri üzerinde durmuyor, çözüm aramıyor. Bizler de acıyı içimize akıtıp geçiyoruz. Sebebin nerede olduğunu ve çaresini şu kısa makalemle sizlere taşımak istiyorum. Sebep aklın, imanın, sevginin, bilginin, fert ve toplumun hayatından çekilip gitmeleridir. Artık ferdin beden ülkesinde nefsin arzuları egemenliği ele aldı, toplum da ister istemez buna boyun eğdi.
'Akılilesevgidenilahiaşkdoğar' Mevlana "Akılla aklı bir araya getirirsek sevgi doğar; ardından tekrar aklı sevgi ile bir araya getirirsek ilahi aşk doğar" demiş ama bu söz Divan-ı Kebir'in sayfalarında kaldı. Hayatımızdan aklı, sevgiyi ve ilahi aşkı çıkarıp attık ey Mevlana! Sen Kur'an'ın akla ve sevgiye verdiği önemi bize bu veciz sözünle anlattın ama bizler sana kulaklarımızı tıkadık, sırtımızı döndük. Yüce Allah'ın bizim mutluluğumuz için gönderdiği Kur'an'a sırtımızı döndük, dönmekle kalmadık ondan hızla kaçmaya çalışıyoruz. Rabbim bu halimizi görüyor, ama ey Mevlana sen bunu göremiyorsun. İnsanlar Allah'tan özgürlük istediler. "Sen yarattığın kainatı idare et ama bizim hayatımıza karışma" dediler. Allah onlara aklı, bilgiyi, sevgiyi, gerçek imanı, merhametin önemini anlatan Kur'an'ı gönderdi ama onlar Kur'an'a "Sus" diyorlar, "Otur oturduğun yere, yaşlı kaynanalar gibi dırdır edip durma" diyorlar.
Karanlığınsonugelmeyecekmi? Sevgi denilen değeri hayatımızın her cephesinden söküp atmaya çalışıyoruz ve bunun da sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Babalar çocuklarını, çocuklar babalarını öldürüyor, delil olarak yeterli değil mi? Aynı apartmanda oturanlar birbirini görmüyor, bayramlaşmıyor, birbirini sevmiyor; öğrenciler hocalarından nefret ediyor; işçi işvereni, işveren işçisini sevmiyor; gençler anababalarından nefret ediyor; gençler ve aydınlar devletini, bayrağını sevmiyor, her yerde kan akıyor... Bunlar delil olarak yetmiyor mu? Aradım aklı, güçlü bilgiyi, iman ve merh ameti; durmadan arıyorum. Bir de bana onların idam edileceğini, idam ipinin altında son sözlerini söylemekte olduklarını söylediler. Rabbim! Karanlıkta kaldık, insanlar cinnet geçiriyor, artık bu karanlık gecelerin nurlu sabahı gelmeyecek mi? Senin verdiğin bu değerleri kaybettik! Sen yine bize merhamet et de bu beyin ve gönül çölünden kurtulalım, nefsimize karşı ihtilal yapıp aklı iktidara getirelim.