Tarafsız bakışın kurban edilişi (2)
İşte makaledeki "misyonerlik" anlayışı da bu açıdan yanlışlarla doludur. Misyonerlik Hristiyanlık'ta vardır, İslam'da yoktur. Misyonerlik, gerçek olmayan bir inancı kandırma yoluyla başkalarına kabul ettirmektir. Oysa İslam'da tebliğ yani Kur'an'ı başkalarına iletmek, onlara öğretmek vardır. Ulaştırırsınız, öğretirsiniz ama karşınızdakini kandırmazsınız. Kişi, kendi özgür iradesi ile İslam'a gelirse gelebilir. Kişi fakirliğinden, imkansızlığından, işinin olmamasından istifade edilip dinini değiştirmeye sevk edilmez. İslam'da Kur'an'ın ilkeleri çağırır ve ken dilerini kabullendirir. Önemli olan onların iyi öğretilmesidir. Makale bu konuda çok yetersiz bilgi sergilemektedir.
Dinikalpazanlıkyapıyorlar Makaleye göre, misyonerlik faaliyeti yapanlar "Gerçek Furkan" adı altında sahte Kur'an uydurup Müslüman ve diğer insanların kafalarını karıştırma çabası sarf ediyorlar. İnsanların kafasını karıştırmak için sahte din kitabı üretmenin adı nedir? Bu eyleme sahtekarlık derler, kalpazanlık derler. Sahte para basanlara ceza verilir. Ama sahte din kitabı basanların kalpazanlığı neden cezalandırılmaz? Bunlar dini faaliyet yapmıyor, dini kalpazanlık yapıyorlar. Dini taciz sergiliyorlar. Sahtekarlar, kalpazanlar Allah'a nasıl çağırırlar; nasıl din adamı olurlar?
İfşaedilmelerigerekir Diğer taraftan Müslümanlar'a nasıl din değiştirileceği konusunda da yüksek lisans eğitimi yani tezi hazırlattıkları da yazılmaktadır. İşin boyutu nerelere gelmiştir. Bizim insanımız bunun bilincinde olmalı; siyasiler, din eğitimcileri bunun üzerinde durmalıdırlar. Din adına kalpazanlık yapanlar, kandıranlar, tacizciler ifşa edilmelidir. Makale bunu ifşa etmektedir. Neredesin ey "Hak" göster kendini.