Nihayet!
Sabah programlarına nihayet bir yasaklama geldi. Bu yasaklar, sömürülen bir toplumun cevap hakkıdır. Çocuklarımızı içten ve dıştan kuşatanlara gecikmiş bir tepkidir. Bir toplumu uyandırmanın ilk penceresi açıldı belki.
***
Dünyanın hiçbir ülkesinde insanların bu denli sömürüldüğü ve kışkırtıldığı bir sistem yokken, özel yaşamlar linç edilirken, kimse bana "Sansürleniyoruz" diye çığlık atmasın. Kendi çıkarları için her türlü kelepçeye ellerini gönüllü uzatan gazetecilik ve televizyonculuk sistemi varken, sömürünün ticaretine özgürlük denilemez! Özgürlüğü savunma hakkı da, istilacılara kalmamıştır bugüne kadar!
***
Gerçek magazin mitingdir aslında, ucuz reyting değil. Gerçek magazin, toplumu eğlendirirken bilgilendirir. Para karşılığı tutulmuş kadınları, ailesi hakkında muhbirliğe iteklemenin adı magazin olamaz. Tarkan'ın yılbaşı gecesi aldığı parayı eleştirenler, sabahları dağıttıkları paranın hesabını versin de, meselenin köküne inelim. Bu topluma yazık. "Halk istiyor, bizler veriyoruz" diyenlerde, her keseye göre şeytanlık mevcuttur. O yüzden bütün değerlerimiz paralandı.
***
Darısı futbol programlarına... Dünyanın hiçbir ülkesinde, her gün futbolun tartışıldığı ama toplumun böylesine kışkırtıldığı bir sistem de yoktur. Ekrandaki "Pozisyonkarhanelerinde" ellerini ovuşturanlara karşılık, çocuklarını bu düzene kurban verenler ellerinin arasına başını alıp kara kara düşünüyor. Futbolu bilenler elbette konuşsun, toplumu bilgilendirsin. Ama ekran gangsterliğinin sonu gelsin artık. Sabah magazinleri gibi...
***
Bu ülkeyi iki şey kurtarırdı... Biri milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması... Diğeri gazete patronlarının sadece gazetecilik yapması... Basın özgürlüğünün ve adaletin nasıl da kutsal bir şey olduğunu, siz o zaman anlardınız. Şimdi reklam kuşaklarının derdine düşen gazeteciliği yerden kaldırmak yerine...