Taksim hastaları
Çam ağaçlarının üzerine yaldız sürülmüş, karlı yılbaşı kartpostallarımız vardı bizlerin. Mini etekli kızlar rahatça gezebiliyordu o yıllar... Yetimin öksüzün kanını helal diye içen din haramileri, kadınların etek boyunda ahlak arayışına başlamamıştı henüz. İnsanlığın en yalın ve en yürekli halleri ayakta. Sonrasında 1980 yılında tanklarla ezilen gençlik, Özal'ın yozlaşma transferleri ve şimdiki düzen.
***
2007 yılının son gecesi Taksim'de klasikleşmiş bir yılbaşı kartpostalı vardı. Magandalar, ortalarına aldıkları turist kadını hayvani dürtüleriyle neredeyse parçalayacaktı. Kendi eserini sayfalarına basmıştı gazeteler. Televizyonlar gurur anıtına iştahla bakıyordu.
***
Bu düzeni sözde eleştirenler, "Herşeyinbirilkivardır" diyerek, kamera önünde SeraySever'in kalçalarına yapışan AliPoyrazoğlu'ndan kalan mirası ne yapacaklar? SeraySever'e ekranlarını teslim eden sistem, kendiSİne yakışan ilham perilerini doğuruyor ve Taksim'e yolluyorsa, bu çirkin mektupların zarfını yalayanlar ne olacak?
***
MehmetAliErbil'in pantolon indirme seanslarının peydahladığı kimbilir kaç çocuk vardır Taksim Meydanı'nda... Bir SadriAlışık kalmış mıdır bu televizyon denilen çirkin kutuların içinde? MersinÜniversitesi'nde bıçaklanan nü tablolarla, kabadayı dizilerinin yakın ilişkisi yok mudur? Televizyon dizilerini pazarlamak için, anneliği bile patronların yatağına atan sistem, kadınları işaret eder hale geldiyse, suçlular sadece Taksim Meydanı'nda mıdır?
***
Bir ülkenin nasıl yönetildiğini görmek istiyorsanız ekranlarına bakın. O maganda diye eleştirilen Taksim zorbalarını, şarkıcı kılığında görebilirsiniz. Konuk olarak görebilirsiniz ve sunucu olarak görebilirsiniz. Sabah programlarında çocukların beslenme çantasına ekmekarasıkahpelik bulaştıranlarda, sinyallerin hepsi mevcut. Taksim'deki kartpostal, yozlaşmanın damarlarındaki, tedavisi imkansız bir hastalığın dışa vurmuş resmidir. Oradaki zorbalar, mikrop kapmış hastalardır. Ama mikrobun kaynağı televizyon ve gazetelerdedir.