Oybirliğiyle...
Adam gazeteci... Politika için harcadığı nakit duyguları paraya çevirirken, ne dümenler çeviriyor. İnsan olarak bir sikke kadar değeri olmayan adam, milyon dolarlık mal varlığını açıklayamıyor da, tüyü bitmedik yetimin tüyünden bahsediyor. Kuştüyü gazetecilik bu olsa gerek!
***
Adam politikacı... Demokrasiyi zimmetine geçirmiş, kendi düşüncesinden gayrısına "haram" gözüyle bakıyor. Yan bakan yanıyor! Hukuk, kişisel görüşmelerin etkisinde artık. Çağdaş ülkeler böyle çökertiliyor işte.
***
Adam ünlü bir soytarı. Televizyonlardan gerekli yüklemeyi yapıyor evlere. Destursuz giriyor kutsal hanelerinize. Dişlerinin arasındaki kirli harflerden, yılan ıslıkları duyuluyor. Fast-food yaşam, renkli geceler ve düzene gelin edilen kızlarımız. İhanetler ve boşanmalar bile yadırganmıyor artık.
***
Denizi bir parçasından ayıramazsınız, bizleri ayırdılar. Bizi biz eden değerleri, suskunluğumuz yüzünden yitirdik. Hak ve hukukun bekçisi olmakla sistemin baskısından yılmak arasındaki saflar, birer birer düşüyor. Sokaktaki köpeğin ölüsüne bile gözlerini dört açardı insanlar. Şimdi yanı başındaki insan ölüyor da, gözlerini çeviriyor. Direniş mi eskidi bu topraklarda, yoksa giderek birbirine mi benzedi herkes!
***
Sonuç: Gazeteci ve politikacı ağaların çocuklarına gelecek sağlamak için, çocuklarımızın göz göre göre harcanmasına, elbirliğiyle ve oybirliğiyle karar verilmiştir. Bizdeki bu ihtişamlı sessizlik, düzene kurban olmanın saygı duruşudur!
***
Peki "barbaruğultuyu" duyuyor musunuz? Gittikçe yaklaşıyor!