Kader yolcuları
2 gün önce Atlasjet Havayolları'na ait bir uçakla Antalya'ya uçtum. Uçak o kadar küçüktü ki, uçağa binmek için arkamdaki yolculardan birinin yaptığı espri aklımda kaldı. "Bu uçak herhalde ayakta da yolcu alıyor!" Bazen uçaklar ölümlere yolcu alıyor. Ertesi günü aynı havayollarına ait bir uçağın düştüğü haberini aldıktan sonra, kendimi o uçakta hissettim. O paniği, can alıcı çığlıkları... Yaşamakla ölmek arasında çok küçük bir zaman dilimi olduğunu ve hataların hiçbir zaman peşimizi bırakmayacağını düşündüm. Hele bir kiralık bir uçakla..
***
Uçaklar ve kuleler arasındaki "ilikle düğme kadar" yakın ilişki varken, bu kazada ortada bir hata olduğu da muhakkak. Bunun uçağın küçüklüğüyle elbette ilgisi yok. Ama Türk Havayolları yüzde 1 riskle uçabiliyor. Bazıları yüzde 10 riske risk demiyor. Düşen bu kiralık uçakla ilgili açılan sayısız dava var. Ve böylesine zalim bir gerçeğe, 57 insanın canını alacak kazayı bekleyecek kadar sabırlı davranan yetkililerimiz var. Kuleyle uçak arasındaki ilişkiden önce, bu berbat seyircileri yargılamalıyız. Şimdi kara kutu bekleniyor. Pardon ama uçak düştükten sonra kara kutulara bakmanın ne anlamı var ki!
***
Erken saatte Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım gazetecilere açıklama yapıyordu. Bakan Yıldırım olaya hakim olmuş yetkili tavrıyla insani açıklamalarını yaparken, bayan muhabirlerden birinin garip sorusu hiç şaşırtmadı beni. "Sayın Bakan, uçakta ünlü bir işadamının da olduğu söyleniyor!" Bakan Yıldırım'ın cevabı harikaydı: "Ünlü ya da ünsüz, hepsi birer can taşıyor!" Soruyu soran muhabirin uçağı da, kendi kalbine düştü! Anladıysa eğer!
***
"Sade vatandaşların ölümünü hiçe saymak yasasını kim çıkarttı?" diye soruyorsanız, televizyonlarda haberleri izleyin. Ünlü ölülerin sırtından geçinmek varken, sade vatandaşların ölüsüne de dirisine de saygı göstermeyen düzeni, "ucuz magazin haberciliği" yarattı. Onlara sorun bakalım. "Sizin hiç yakınınız öldü mü?" diye... Ya da "1.5 aylık bebeğin kokusunu bilir misiniz?" diye. Cevap vereceklerini mi sanıyorsunuz!
***
Böyle bir soruyu rendeleyen Bakan Binali Yıldırım verdiği dersi, bütün haberciler hatim etmeli. 57 canı bir ünlüyle takas eden haberciliğin canı çıkmadıkça, bu ülkenin düze çıkması mümkün olmayacak çünkü.