Darağacı
Kaç zamandır haksızlığın meydanlarında dolaşıyorum da, yazamadığım bir şiire takılıyorum hep. Bir adamı asmayı istiyorum o şiirde. Ülkemizi pazarlayan, yükselen değeri alçaklık olan ünlü bir gazeteciyi mesela...
***
Televizyon dizilerinin başında uyuyakalan insanları uyandırmak istiyorum tatlı uykusundan. O adamı, sabahın erken saatlerinde, gönlümün meydanına taşımak istiyorum. Bir türlü pazara çıkartılmayan ipliğinden, yağlı bir urgan yapmak istiyorum ona. Geleceği çalınan bütün insanlar adına.
***
Avucumda topladığım bütün sesli harfleri adamın yüzüne vurmak... Namuslu insanların içinde depoladığı nefreti, o meydana boşaltmasını istiyorum. Kanlı vadilerden getirdiğim çocuk ölülerine yakından bakmasını. Anaların gözyaşı şişelerini onun üzerine dökmesini istiyorum.
***
Emin olun bu meslek yeniden giyer ceketini. Gömleğinin düğmesini, yeniden onurlu bir yaşamakla ilikler. Siyah-beyaz çocukların yüzüne renk gelir. İşçilerin, öğretmenlerin emeklerinin çalınmasının bir nebze olsun önüne geçilir. Yükselen değer alçaklık olmaz!
***
"Birölümmenajerinezulümyapmak,şairliğesığarmı?" derseniz. Sığar! Böyle adamlar hayatımızda olmasa, bu ülkeye güneş bile başka doğar!
***
Suçu kalbimde bile işliyorsam, suçlu sayılırım. Ama Allah'ın bildiğini kuldan saklayamam. Bu adamı gönlümün darağacında her sabah asıyorum. Bu bir suçsa eğer! Beni bağışlayın!