Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 17 Kasım 2007  
Yazar Arşivi

Bırakın filmleri en iyi senaryo annenizinki

Dizinin bir karış üzerindeki çiçek desenli daracık elbisesiyle ablası, arkadaşları ve erkek kardeşiyle voleybol oynuyordu. O vakit gözüne kestirdi babam anamı. Samsun'da doğup 3 yaşında annesinin kucağında Başkent'e göçmüş, sonra taşı toprağı bir halta benzemeyen İstanbul'a gelmişti Aysel'im.
İlkokul sıralarında ailenin geçim kavgasına sırt vermek için çalışmaya başladı el kapısında. Dönemin meşhur bir artistinin yanında yardımcı oldu. Unuttu da o evde yaşadığı onca acısını, bir beline kadar uzanan kapkara saçlarına vurulan makas çıkmadı aklından hiç. O yüzden hiç makas değdirmedi kızlarının saçlarına. Besleme gibi girdiği evden, yol iz bilmeden, yanında beş kuruş olmadan yalınayak kaçıverdi bir ay sonra. İstanbul'da kaybolmuşken, yolda kazı yapan adamdan yardım istedi. Kendisine dönen yüzün babası olduğunu fark ettiğinde ağlamaktan kımıldayamadı.
16 yaşındaydı. Ortaokuldan sonra okuyamadı. Ama liseli olma hayallerine, kitaplarda tanık olduğu yaşamların düşlerini ekledi yıllar boyunca. 3'üncü çocuğunu emzirirken bile Kaptan Cousteau belgeselleri izleyecek, deniz diplerine dalacaktı hayallerinde.
Ne kalacaktı elinde sonunda? 10 kız çocuğu, bir de kendisine deli gibi aşık bir koca. Ama 16 yaşında, bilemezdi yarınların ona hazırladıklarını. Çiçek desenli elbisesiyle zıplayıp hoplarken, onu izleyen kumral, uzun boylu, yeşil gözlü genç de bilemezdi ki bu kıza yaşatacağı ızdırapları. En sevdiği olacaktı Aysel, Osman'ın, en çok incittiği.
Keçiydi benim anam. Ağaç tepesinden inmez, inadı bir tuttu mu kimse yolundan çeviremezdi. Ama deneyecekti babam. Bayburtlu arkadaşlarına inat, onunla çıkıp-gezecek, aklı sıra sonra terk edecekti. Beceremedi. Televizyon yoktu evlerde daha. Alamancı Ahmet dayı, toplamış yeğenleri, yazlık sinemaya götürmüştü. Annem kardeşler, kuzenler... Tam arkasındaki sandalyede de babam. Oynayacaktı aklı sıra annemle. Onun gözünde, bu saçı-başı açık, şehirli kızı, bir köylü gencine basbayağı gönlünü kaptırır, acı çekerdi. Osman, bir not kağıdına yazıverdi çarpık harflerle, yarım yamalak bir cümle. Perdede, Arzu ile Kamber oynuyor, annem dahil tüm genç kızlar iç geçiriyor. Derken, bizim Aysel'in kolu sandalyesinden geriye sarktı, babam saatin kayışına sıkıştırdı kağıdı.
Annem bir anda kireç gibi olmuştu. Yanıbaşında annesi, hemen yanında dayı, diğer tarafta kuzen, abla, erkek kardeş... Ne yapacağını bilemedi. Filmi nasıl bitirdi, bu arada o romantik aşk filmi nasıl bitti sonunu göremedi.
Sinema dağılır dağılmaz, en önden fırladılar eve. Ev dediğin bir sokak yukarısı zaten. Elektrik bile yok. Gaz lambasını evin dışındaki tuvalete taşıyıp doluştular içeriye üç kız. Ne yazıyordu? Ne diyordu? İlkokul çocuğu gibi bir yazıyla soruyordu babam "Sizinle arkadaş olabilir miyim acaba?" Tabii ki "Hayır"dı. Annem hiç cevap vermedi. Her yaz olduğu gibi yine çalışmaya gitti. Eve döndüğünde annesinin ilk söylediği söz hancer gibi saplandı yüreğine. "Artık mini mini etekler top peşinde koşturmayacaksın, seni sözledik."
Kiminle bile demedi annem. Nişana anam, anneannemin maarifeti mor bir gözle katıldı.
Ne yüzüğünü gördü, ne düğünde tek kare fotoğrafı oldu. Evlendiler. Bir sokak yukarda kaynana eviyli yeni yuvası. Kaçtı geldi birinci ayında. Hiç gitmemiş gibi girdi mutfağa.
İkindi vakti ensesinde duyduğu soluk tek laf etti: "Seni çok seviyorum, yapma, bize kıyma." Döndü eve. Gömdü tüm hayallerini. Sonrasında bırak diyenlere inat 38 yıldır bırakmadı Osman'ı. Biri şehirliydi, öbürü köylü. Ne baktıkları aynı pencereydi, ne düşleri. Onları yan yana tutan babamın sözüydü sadece. Kıymadılar aşklarına. Hiç kavga etmediler.
Darısı tüm kızlarının başına...
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Var mısın yok musun?   / 10-11-2007
 Baş harfi sen, ölürdüm düşünmesem   / 03-11-2007
 Nasıl?   / 27-10-2007
 Her aşka bir kullanma kılavuzu şart   / 20-10-2007
 Adalet aşkın temeli   / 13-10-2007
 Kavgalara alışmak ya da alışmış gibi yapmak   / 06-10-2007
 Savaşma benimle yenemiyorsun işte   / 29-09-2007
 Aynadaki yüzüm   / 22-09-2007
 En büyük aşkım ya da en derin sızım?   / 21-09-2007
 Gideceksen hemen, hiç vakit kaybetmeden...   / 20-09-2007
SMS: GA 4122 |
GÜNCEL
Piyangodan Piyangodan ölüm
Milli Piyango Genel Müdürü İhya Balak, makamında tabanca ile...
Türkiye'yi sel aldı!
20 gün tecavüz ettiler
Kaçmasın diye zincire vurdu
İlk hediyeniz anne sütü
'Ne olur Barış Abi geri dön'
Umutlarını çaldı gitti
SPOR
Yenin Yenin tarih yazın
Milli Takımımız, grupta 2 puan farkla üzerimizde yer alan Norveç'e...
Tek çare kazanmak
Cimbom'un rüyası Love
Holosko artık Kartal gibi
Paralar havaya uçtu!
Örnek adam Carlos
Ay-Yıldız'ı isterdim
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Çok Bulutlu 18°C 11°C 
ANKARA Parçalı Bulutlu 16°C 5°C 
İZMİR Kuvvetli Sağanak Yağışlı 22°C 14°C 
ANTALYA Parçalı Bulutlu 21°C 13°C 
ADANA Parçalı Bulutlu 26°C 14°C 
EKONOMİ
IMKB E: 54.304,470 D:% -0,80
DOLAR S: 1,185 D:% 0,38
EURO S: 1,735 D:% 0,49
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu
Shuanda Bildiriyor Blogomania Hepoku