Renklerin dansı!
Önce küçükparadoksu açalım, sonra büyükparadoksa geliriz. Bilinmez kelime okuduğunda sinirlenen okuyucu için de küçük bir parantez olsun, paradoks demek, en basit ifade ile çözümsüzlük demek.
***
Küçük paradoks: 70 milyonluk ve dahi bin yıllık Türkiye'nin başına bela olduğu veya olacağı hissi uyandırılan PKK'ya "ortak düşman" yaftasını yapıştıran Bush yönetimi açısından bakıldığında; buraların PKK'sı "düşman" olurken, İran'a karşı kışkırtılıp desteklenen PJAK, nasıl oluyor da "dost" olabiliyor. PKK ile PJAK aynı gövdenin coğrafik parçaları değil mi dostlar? Bu küçük paradokstu.
***
Gelelim büyük paradoksa: Hayatta hiçbir sosyal ya da politik varlık, tek renk değildir olamaz da. Hele küresel sermayenin bütün dünyada at oynattığı günümüzde, hiçbir yapının tek renk kalamayacağı aşikar. Bu itibarla, soru bir: 60 yıldır içli dışlı bir ortaklık tesis etmiş bulunan, NATO'sundan istihbarat kurumlarına kadar, askeriyesinden sosyal ve politik varlıklarına kadar paralel duruş sergilemiş Türkiye ile Amerika'nın hâlâ tek renk, tek yürek ve tek bilek oldukları söylenebilir mi? Özellikle Soğuk Savaş dönemi çoktan sona ermişse? Tabii ki söylenemez.
***
O halde, Bush'un 50 sefer tekrarladığı istihbarat paylaşımı sözünden ne anlam çıkarmak gerekir? "Benden istihbarat, senden İran" mı?
***
Biliyorum, böyle bir soruyu sormak andavallılıkla eş anlamlı, çünkü hiç kimse bu soruya cevap vermez. Ama tam da işte bu anlamda, geliyoruz tek renk meselesine: Bush ve adamları, Amerika'nın hangi rengini temsil ediyorlar? Bu rengin uzattığı eli, Türkiye'nin hangi renkleri nasıl algılıyorlar? TSK içindeki renklerle istihbarat kurumlarımız içindeki renkler, hükümet çevresindeki renklerle muhalefetteki renkler, medyadaki renklerle iş dünyasındaki renkler, Amerikan ve küresel değişik renkleri nasıl algılıyorlar? Hangi renkler, kendilerini hangi renklere yakın hissediyor?
***
Ülkemizde ve bölgede, paradoksal manzarayı yaratan şey, birtakım renklerle başka birtakım renklerin alabildiğine çatışmasından çıkmıyorsa, başka neden çıkabilir? Biz, Türkiye yahut Ankara dediğimiz zaman bir bütünü ifade etmeye çalışıyoruz ama sahiden böyle bir bütün var mı acaba? Milletimiz ve halkımız bütün, eyvallah! Ama tepede, yönetimde acaba aynı bütünlük var mı? Yerel hangi renkler, hangi küresel ve bölgesel renklerle dans ediyor?
***
Ve bu dansın sonucunda ne olacak? Türkiye'yi asla uçurumun dibine yollamayacak doğru renkler mi kazanacak, yoksa farklı renkte ve farklı enerjiler taşıyan kabloların irtibatından dolayı sigorta atacak ve büyük bir yangın mı çıkacak? Dans eden renkler, memleketimizi ebem kuşağına çevirdi!