O pusuladan bu pusulaya
Yıllardan 59-60 gibi. Parmak kadar çocuktum. İzmir'de, ikamet etmeyenlerin bilemeyeceği bir yerde oturuyoruz. PatlıcancıYokuşu'nun tepesinde. Halamlar da Kapılar'da oturuyorlar. Valide ile halamın arasından su sızmadığı yıllar. Pek bir muhabbet ediyorlar, süslenip püslenip çarşı ve ev gezmeleri pek meşhur.
***
Fakat gezmeye anlaşmaları için haberleşmeleri şart. Patlıcancı Yokuşu'nu, halamlara doğru koşarak inmek 10 dakika sürüyor, gerisin geriye bizim eve doğru yürüyerek çıkmak yarım saati buluyor. Türkiye'nin tel dolap yılları, telefon melefon hak getire. Nasıl haberleşecekler? Bulmuşlar benim gibi eciri, yazıyorlar bir pusula, koşarak öteki tarafı ulaştırıyorum. Öteki yazıyor bir pusula, tabana kuvvet karşı tarafa götürüyorum. Bir günde üç-beş kez karşılıklı pusula götürüp getirdiğimi hatırlarım. Bir çeşit posta güverciniyim anlayacağınız. Spor yaptığım yıllarda (gençken futbol şimdi tenis) hocalarımız benim nefesime ve ayaklarıma hayran kalmışlardı, nerede nasıl yetiştiğimi bilmeden. Bilmeleri mümkün değildi, çocukken bir ayaklı pusula postacısı olduğumu.
***
Fakat o pusulalarda, bizimkilerin çiziktirdiği bir kaç cümle olurdu hiç değilse. Yani bir anlamı vardı.
***
21 Ekim referandumu için sandığa gittiğimde, görevlilerin elime tutuşturdukları oy pusulasını gördüğümde, yukarıda anlattığım yıllara gittim, belli belirsiz. Referandum için sandığa gidenler görmüştür. Oy pusulasında hiçbir şey yazmıyordu, "evet" ve "hayır"dan başka! Hiçbir şey!
***
Birkaç cümle ile de olsa, seçmenin neye "evet" neye "hayır" diyeceği konusu, pusulada yer almalı değil miydi acaba? Sırf seçmene saygı ve hukuka saygı icabı. Diyeceksiniz kim okuyacaktı? Olsun!
***
Seçmen pusulası, bir açıdan sözleşme metni niteliğinde değil mi? Bu şu demek? Ey seçmen, pusulada yazılı ne ise o konuda karar veriyorsun, ne bir eksik ne bir fazla! Demek istediğim şu: Şimdi sırf hobi olsun diye, herhangi bir Türk seçmeni, benim kullandığım pusulada, neye evet diyeceğim belli değildi, diye AİHM'e gitse ne olur? Niçin bir oy pusulası da, kredi anlaşması veya sigorta poliçesi hükmünde olmasın?
***
Sen de iyice naifleştin diyebilirsiniz. Haksız da olmazsınız. Milleti, bir başka hukuk metni ile referanduma gönderenler, referandum başladıktan sonra referandum metnini değiştirmişken, benim aradığım da çok oluyor gerçekten. Karakuşi hükümcülüğün alıp başını gittiği Türkiye'de, objektivizm yerlerde sürünüyorsa, bizim yaptığımız da davulcu yellenmesi mesabesinde kalıyor haliyle! Al sana pusula! Okuyup öğrenseydin! Halkımız da her şeyi ölçüp biçip "evet" dedi zaten!