Kaz Dağları
Başbakan Erdoğan Meclis'te partisinin vekillerine konuştu. Bize1yapan,cevabını10alır, dedi. Böylece, kahvede oturan vatandaşın yüreğine su serpti. Halbuki Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye rağmen Kuzey Irak'a girmek istemeyeceğini, Tibet'te keçi otlatan köylüler bile biliyor. Ama siyaset budur! Sonra şöyle dedi Başbakan: Nefs-imüdafaahukukkuralıdinlemez! Oysanefs-imüdafaa, bizatihi hukukun ürettiği bir kuraldır. Saldırıya maruz kalan kişiyi korumak amacıyla üretilmiştir. Hukuk, ihkak-ıhak'kı yasaklar ama nefs-imüdafaayı savunur. Türkiye bir tarafta nefsi müdafaa, tezkere atmosferi içersinde, çok bilinmeyenleri bir denklemin içine sürüklenirken... KazDağları'nı kazıyor yabancı şirketler. Altın arıyorlar, ceplerini dolduracaklar, doğayı katledecekler, dünyanın en güzel yerlerinden birini moloz yığınına dönüştürecekler. Enerji Bakanı HilmiGüler, meydan okuyor: Altınıçıkartacağızkardeşim! Altını biz çıkartmıyoruz halbuki, yabancılar çıkartıyor. Bize de göstermelik bir para veriyorlar. Burada 150 dolara satmış görünüyorlar, dışarıda asıl şirketlerine 450 dolara mektep ediyorlar. Doğal taşların kırılıp moloza dönüştürülmesi, su kaynaklarının kuruması ve kirletilmesi, siyanür ve sair gaz emisyonları cabası! Türkiye altın çıkartıyor ama her yıl da 250tonaltınithalediyor. Güneydoğu'da teröre kurban giden askerler sebebiyle nefs-imüdafaadan söz ediyoruz. Peki bir tarafta nefs-i müdafaa varsa, KazDağları için de nefs-i müdafaa geçerli değil mi? Herşeyinparaolduğubirülkede,şehitlernedenölsünki!