El-ler gibi...
İki elin sesi var malum. Var ama nerede o ses? Cumhuriyet Bayramı'nın 84. yılını kutladık. Tüm yayın organlarında "Coşkuyla" ibaresi de kullanıldı. El öyle bir organ ve kelime ki, şu an içinde bulunduğumuz durumla çok yakından alakalı... Oeller,bayrakasmalıydı; radyonun penceresinden bi'baktım ki, "Kör olsaydım da görmeseydim" şeklinde, bi'Türk filmi repliği geçti içimden. Hadi dedim, belki bu bölgede ecnebiler çok, oteller çok, konsolosluk binaları çok. Kendi kendime acı acı güldüm. Çünkü aklıma Roberto Carlos'un Lincoln'ün, Bobo'nun fotoğrafları geldi. Diğer semtleri gezdim. Bayrak araştırması yaptım resmen. Oran, yüzde 50 değil Avrupa yakasında... Aynı isimde severek seyrettiğimiz komedi dizisine dönmüşüz. Fark bu sefer, acı bir komedi... Oeller,alkışlarlainletmeliydiheryeri; Dink cinayeti arkasından oluşan, Cumhuriyet mitingleri ile devam kalabalıklar nerede? Denilebilir ki, yine de fena değildi kalabalık. Vardı bi'çok insan... Bu mudur yani? "Fena değildi..." Ben açıkçası, her ildeki şehit cenazesinin, milyonlarla ifade edilen kalabalık şehadetinde son yolculuğa gitmesini bekledim... Yine aynı hikaye, ben orada bulunmayacağım. Gitmeyenleri, eleştireceğim... Oeller,mailler,fakslar,mektuplaryazmalıydı; Amerika, NATO, Birleşmiş Milletler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, AB'nin ilgili kurumları, sivil toplum kuruluşlarının müracaat servisleri, bizden giden belgelerle boğulmalıydı. Buralardaki çalışanlar, kendilerini ofisten dışarı atarak "Yeteeer, Türkler canımıza okudular, bu ne vatan sevgisi" demelilerdi... Oeller,internetaraştırmasıyapmalıydı; tarihten bu yana, yakın geçmişten bu yana üzerimize oynanan oyunlar araştırılmalıydı. Yapılan haksızlıklar, bilgisayarın "belgelerim" kısmına baş köşeye kaydedilmeliydi. Doğru bilgi ile doğru tepkiyi verebilmek için. Peki ne yapıldı? Pazartesi tatil olmasından dolayı, internet araştırması hakkı tatil için harcandı. Yurt içiyurt dışı gezildi gelindi... Gelir gelmez o pasif kalabalıktaki yer alındı ve "Nerede devlet, nerede tepki, nerede?.. Nerede?.." çatlak seslere devam...
Amerika'nınsenaryoları El, hem bedenimizde iki tane olan ve her aktivitede başrolü oynayan bir organ olduğu gibi, konuya yabancı kalma anlamına da geliyor. Ben daha çok birincisini tercih ederken ikincisine şahit olduğumdan, başımıza gelenlerin nedenini daha iyi anlamaya başladım... Oeller arasında bi'el adamı da vardı... Kevin Costner, ülkemizde "şehitlerimiz ve terör" ile ilgili taziyet konuşması yaptı. Kendisine teşekkürler ama, bizim görmek istediğimiz ABD'li o değil. Condoleezza Rice olmalıydı. Belli ki Amerika üzerimize öyle senaryolar yazıyor ki, Dışişleri Bakanı'nı yollayacağına, oynasın diye Kevin Costner'i yolladı... Bu ziyaretin siyasi bi'uzantısı olduğu, muhteremin Cumhurbaşkanımız'ın ve protokolün yanından ayrılmayışından son derece belliyken, ne olduysa o anda oldu ve ardından ABD bu işin artistliklerle olmayacağını anladı, Condoleezza Rice da geldi. Bu geliş bizi rahatlatacağına, Ankara ve İstanbul trafiği hazretlerin sayesinde bitti. Yani bizi daha da stre se soktular. Açıklama üzerine açıklama geliyor şu an yetkililerden ama, anlaşılan daha çok konuşacağız, yazacağız ilgili yorumları...