Başbakan haklı
Maşallah'ı var; uzun zamandır sessizliğe bürünüp ağzını bıçak açmayan Başbakan, bayramda konuştukça coştu, coştukça konuştu! Özellikle Amerika'ya verdi veriştirdi! Sözde Ermeni soykırımı tasarısının önünü açan stratejik ortağını hem düşmanlıkla, hem de Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi harekata karşı durmakla suçlayıp ağzının payını verdi. Hem de okkalısıyla!
***
Doğruya doğru; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri bugüne kadarki tepkilerden çok farklıydı. Diplomasi, nezaket ve ölçü diye bir şey yoktu. Haksızlıktan öte saldırıya uğramış, düşmanlıkla karşı karşıya kalmış bir millet adına yansıtılan öfke böyle olmalıydı. Ve bize göre de, söylenmesi gerekenleri ifade etti. Başbakan, "On binlerce kilometreden çıkıp Irak'ı vururken kimse kimseden izin almadı. Birilerinin kalkıp da bize Kuzey Irak'la alakalı veya buraya yapılacak bir operasyonla ilgili akıl vermesine ihtiyacımız yok", "Ermeni soykırımı iddialarına da pabuç bırakmayız. Ucu nereye giderse gitsin mücadele edeceğiz. Hatta, nerede inceldiyse de, oradan kopsun. Bu iş de artık bizim değil, Amerikalılar'ın sorunu" dedi.
Yönetimi de ayırmasın Son zamanların gündemdeki bu iki ana meselesini de bu kadar açık izah edip tavır koyan Erdoğan'dan ricamız, asla çark etmemesidir. Hatta, sözde Ermeni soykırımı tasarısı konusunu anlatırken "Gerçi Bush ve Amerikan yönetimi, Kongre'deki girişimi engellemek için çok çaba harcadı ama başaramadı" gibi sözleri de sarf etmemelidir. Diplomaside geçerli olan kurallar, ülkeler arasındaki anlaşma, karar ve uygulamalarla hayat bulur. Gerisi sadece ikili ilişki ve dostluklar çerçevesindedir. Dolayısıyla, Amerika'daki sözde Ermeni soykırımı tasarısı da komisyonda geçmiştir ve Türkiye'nin bütün karşı duruşuna rağmen engellenememiştir. Ceremesini, Bush ve yönetimi de (Karşı durmuş gözükseler de) çekmelidir. Aynısı Irak işgalinde de olmadı mı? O zaman Bush'un teklifi ile Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti, ABD askerlerinin de Türkiye'den Irak'a girmesi için TBMM'den tezkere çıkartmak istedi ama gizli oylamada yeterli sayıya ulaşamadığı için böyle bir izin verilmedi.
Asla dönüş yapmasın O gün bugün. Amerikalılar ve yönetimdekiler Türkiye'ye öfke dolular. Her fırsatta, Türkiye'ye kızgınlıklarını anlatıp "Artık hiçbir şey o günden önceki gibi olmayacak. O teskere, iki ülke arasında yeni milat oldu" diyorlar. Amerikalılar'ın hiçbiri "Ama, Tayyip Erdoğan ve hükümeti ile AKP Grubu'nun çoğu bizi destekledi, tezkerenin çıkması için canla-başla koşturdu. Dostluğumuz devam etmedi" demiyor. Biz de aynı şekilde davranmalıyız. Erdoğan'ın yaptığı gibi Bush ve yönetimine methiye düzüp diğerlerine ağızlarının payını vermemeliyiz. İnşallah, yıllardır kıyasıya eleştirdiğimiz Başbakan çark edip geri vitese takmaz ve kendisini takdir ettiğimiz için bizi de mahçup etmez. Eğer, bayramdaki bu sözlerini unutur veya iç siyasette malzeme olarak kullandığı anlaşılır da, dışarıda başka türlü konuşup mırın-kırın ederse, bizimle birlikte toprak altındaki şehitlere kadar bütün Türk milletinin hakkı haram olsun.