Gücü İslamcı'ya geçen Atatürkçüler
Bu ülkede "Kemalist" veya "Atatürkçü" bilinen yahut da bundan "geçinen" zevatı muhtereme yazıklar olsun ki, zerre kadar "köşe"leri yokmuş. Yetmedi; 29 Ekim, 23 Nisan ve 30 Ağustos'ta MustafaKemal'i ancak hatırlayıp resimlerinden klasik sayfalar hazırlayan medyaya da yuh olsun! Üniversitelerdekienhızlıçağdaşbilimadamlarındantutun,siyasettekilaiklikönderlerinekadarhepsinalıncıkeserigibiyontucuymuşmeğer! Türkiye'nin çağdaş ve ilerici yüzünü yansıtan UluslararasıİstanbulBienali'nin şu günlerdeki 10.'su, resmen ve açıkça büyük önder Atatürk'e hakaretle açıldı ama hiçbirinden ses çıkmadı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ile öğretim üyeleri hariç, Edirne'den Kars'a bir Allah'ın kulu sivil veya resmi kişi "Atatürk'ehakaretedemezsiniz" diye gürleyemedi. Bienalin bu yılki küratörü olan HouHanru adlı Uzakdoğulu, bienal kataloğuna bir yazı döşenmiş ki, sanırsınız adam "Atatürk" konulu akademik bir sempozyuma tebliğ sunuyor! Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna öyle haksızlık ediyor ki, "Tepedeninmecivedayatmacı" olarak nitelendirip bu durumun da toplumsal bölünmeye yol açtığını öne sürüyor. Emperyalizme karşı mücadele vermiş olmasına rağmen dünyanın öbür ucundan gelen istilacılara bile şefkatini esirgemeyen MustafaKemal'i anti humanist (insanlık karşıtı) gösteren bu terbiyesize haddini bildiren yok maalesef. Meğer, kendilerini Atatürkçü veya Kemalist diye sunanların Atatürkçülükleri içimizdekilere geçerliymiş. Yobaza, dinciye ve bölücüye karşı refleks geliştiriyorlarmış! Sokakarasındakimeczubuntekidangalaklıkyaptımıçullanacaklarama,uluslararasıbienaldebukadarağırhakaretveskandalyaşanırsagörmezdengelipsusacaklaröylemi? Kendi ülkesinde imparatorların önünde el pence durup iki büklüm olan elin Uzakdoğulusu, krem tabakadan onca insanın izlediği ortamda bu derece destursuzlaşabiliyorsa vay halimize! Meğer bizimkilerin gücü kendi içimizdeki zavallılara geçiyormuş, öğrenmiş olduk böylece!