Kâbe'yi ziyaret etmek Allah'ın hakkıdır 5.Makam-ıİbrahimoradadır "İbrahim'in makamı" ifadesi, "kürsü" manasında alınabilir. Üniversitelerdeki kürsü, "makam" olarak geçmektedir. Hz. İbrahim aynı zamanda bir öğretmendir. Onun ders verdiği yere "makam", yani "kürsü" denilmektedir. Demek ki Kürsi üniversitesinde bir makama (yani kürsüye) ilk sahip olan hocalardan biri Hz. İbrahim'dir. Bu noktadan hareketle, üniversitelerdeki kürsü kavramının Hz. İbrahim'e dayandığını söyleyebiliriz. Bu makamdan, Hz. İbrahim'in Kâbe'yi oğluyla birlikte yükseltirken kullandığı, bugünkü işaretlerin aynısı olması şart görülmeyen, ancak zamanında üzerine basılarak veya herhangi bir şekilde kullanılmış olan maddi nesnelerin kast edilmiş olmasının asıl anlam olduğunda şüphe görmemekteyiz. Orada Hz. İbrahim'in maddeten olmasa bile manen önemli bir ağırlığının bulunduğuna kuşku yoktur.
6.Güvenlibiryerdir Kâbe'nin bu özelliğine Bakara 125'te emn ifadesiyle işaret edilmiştir. Bu ayette ise "Oraya giren güvendedir" buyurulmaktadır. Daha önce zikredilen 5 özellik, Kâbe'yi güvenli bir yer haline getirmektedir. Bu 5 özellik şunlardır: Mabet; bereketli, hidayet kaynağı olması, bazı (mucizelerin) bulunması ve bilginin öğretildiği bir üniversite olması. Gerek Bakara 125'te, gerekse İmr 96-97'de güvenin bilgiden sonra zikredilmesi, bilgi ile emniyet arasında bir bağlantı olduğuna, bilginin olduğu yerde güvenin de olacağına; bilginin olmadığı, cehaletin kol gezdiği yerde ise güvenin de olamayacağına işaret edilmektedir. Kureyş 4'te Kâbe, karınları doyuran ve korkudan emin kılan bir yer olarak tanımlanmaktadır. Bakara 126'da Hz. İbrhim'in, Mekke'nin güvenli ve bereketli bir yer olması için dua ettiğine şahit oluyoruz.
7.İbadetyeridir Bakara 125 ve Hacc 26. ayete göre Kâbe tavaf, itikaf, rüku, secde, kıyam ve benzeri birçok ibadetin yapıldığı bir mabettir. İmr 97'de, gücü yeten herkes için Kâbe'yi ziyaret etmek, Allah'ın hakkı olarak takdim edilmektedir. Bakara 125 ve Hacc 26-27. ayetten anlaşıldığına göre, hac ibadeti ilk defa Hz. İbrahim zamanında başlamıştır. Secde, rüku, kıyam, itikaf ve hac esasları nesilden nesile, dinden dine intikal etmiştir. İşte bunun için İmr 95'te Hz. İbrahim'in milletine uyulması emredilmektedir. Geçen Bekke'nin, Mekke'nin eski adı olduğunu söylemiştik. Bekke'nin zaman içinde Mekke şekline dönüştüğü söylenebilir.