Babaların yasası
Adana'da yaşayan 16 yaşındaki Meryem Kaplan okumak istiyor. Uzun sakallı, takkeli babası "Meryem'i evlendireceğim" diyor. Orgeneral Bedrettin Demirel İlköğretim Okulu'nun müdürü Bahri Bahadır, baba Osman Kaplan'a uzun uzadıya anlatıyor. "Anayasamız'a göre kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz." Adam kısa kesiyor, kaşlarını oynatıyor hafifçe... "Hayır, ben kızımı evlendireceğim!" "Anayasamız'a göre..." okul müdürünün sesi kesiliyor.
***
Kızın gözlerinin içinde çağrı var. "Beni alın" diye bas bas bağırıyor sanki. Babasının evliliğe serdiği bir kilim gibi, hayallerinin üzerine basılmasına itiraz ediyor. Aydın bir Türk kadını olmak istiyor. Kendi yasasını üreten babalara meydan okumak için... Törelerin canına okuyan kanunları hazırlamak için, hayata adım atmak istiyor belki. Çocuk yaşta kadın olmaya itiraz ediyor küçücük yüreği.
***
Çünkü biliyor ki... Genç kızlar okuyup aydınlandıkça, ülkesi de güzel günler görecek. "Anayasamız'a göre, kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz" diyor yetkililer... Eğer daha hatırı sayılır beyler devreye girmezse... Babası onu everecek!
***
O babaları kasten cahil bırakan bir politikamız var. Politikanın taraf tuttuğu adamlar, kızlarının kapılarını da tutmuştur. Yasaları sadece kendileri için kullanan politikacılar, genç kızları da kaderine bırakmıştır. O yüzden "babaların yasası", ne Anayasa dinliyor... Ne hatır...