Hayırlı evlat! Roberto Carlos!
Üç net penaltısı verilmeyen Fenerbahçe, dün gecenin içinden yara almadan çıkarken, hem hakemi yendi, hem Ankaragücü'nü...
***
Hiçbir büyük takımın, kendi alanında, rakip kaleciyi bu kadar rahat bırakması mümkün değilken, Fenerbahçe ilk yarım saatte tek pozisyon bile üretemedi. Son çeyrekte, sol kanadı Roberto Carlos'la yıpratıcı biçimde kullanan Fenerbahçe, 31. dakikada verilmeyen penaltısına aldırmadı ve 4 dakika sonra Aurelio'nun harika kafa vuruşuyla kendini buldu. Bu dakikadan sonra kaç zamandır "başına kakılan" kötü futbolu reddeden bir Fenerbahçe izledik. Deivid'in vuruşunu kaleci Serkan harika çıkardı ama Kezman'ın kaçırdığı bir pozisyon var ki, hiçbir şekilde mazereti olamaz.
***
Reborta Carlos alemden gelmiş, öyle yazıyor gazeteler. Bir adam bu kadar mücadele ediyorsa, kime ne aleminden? Roberto Carlos, futbolun hayırlı evladı. Doğası gereği, bir yanı eğlendirici, bir yani imha edici. Gecenin işaret parmakları hep onu gösterdi.
***
Ama dün gece sahada Aytekin Durmaz adlı bir hakem de vardı. İkinci yarıda Fenerbahçe'nin iki penaltısını daha vermedi. Ceza alanındaki itişmelerden dolayı futbolculara sarı kart gösteren bir hakemin, Kezman'ı indiren Ankaragücü futbolcusuna göz ucuyla dahi bakmaması garip değil mi?
***
Maçın başındaki kötü futbolu parantez içine alıp, 3 puanı gecenin hasadı sayalım. Fenerbahçe'nin sağ yanı çöl gibi görünse de... Sol yanı okyanus... Okyanus yanını salı gecesi CSKA karşısında görmek dileğiyle...