Sn. Başbakan ve Sn. Adalet Bakanı
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sebebiyle değerli vakitlerinizi başka bir konuya çekmeyi asla düşünmemem gerekirken, ülkemizdeki meri hukuka ve adalete duymak istediğim saygı sebebiyle aşağıdaki öyküyü dikkatlerinize sunmayı görev saydım. Fırat'ın öte yakasında bir vatandaşın koyunu kaybolsa, bununla bizzat ilgileneceğize duyduğum inanç, beni bu yazıyı yazmaya sevk etti. Emr-ü amadelerinizdeki müfettişlerden sadece birinin basit bir incelemesi ile hukukun aydınlanması ve adaletin tecelli etmesi mümkündür. Davalı yurttaş kazansın veya kaybetsin ama bir dava 44 yıl sürmesin, diye...
***
İşte o hazin adalet hikayesi. Yer: UrfaViranşehir Yıl: 1963
***
Yurttaş SaitYünkes, Viranşehir German Köyü, Ferhani ve Arhani mevkiinde, MustafaÖzkan isimli kişiden bir arazi satın alır. Köy senedi ile. Arazi alıcılar tarafından bir süre işlenir. Daha sonra, alıcı kişiler İstanbul'a göç ederler. Satıcı ile tekrardan bir araya geldiklerinde, bedelinin tamamının ödenmesi kaydıyla ya arazinin tamamının kendilerine terkini, ya da ödedikleri paranın iadesini talip ederler. Satıcı hiçbirine yanaşmaz.
***
Alıcı Sait Yünkes, ödediği paraya karşılık alacak davası açarken, satıcı taraf fiili olarak araziyi zapt etmektedir. Bu sırada arazi üzerinden tapulama geçer. Bir kısmı köylülere intikal eder. Buna mukabil, 1978 yılına gelindiğinde, Sait Yünkes oğlu OrhanYünkes'in alacak davası kabul edilir ve arazi, icra yoluyla satılır. OrhanYünkes, tamamen yasal bir şekilde araziyiihaleyoluylasatınalır.
***
Dosya temyize gider. 1985 yılında Yargıtay davacı tarafın iddialarını haklı bulur. Fakat satıcı taraf arazi üzerinde hak iddia etmekten vazgeçmez. Yerel aşiret ilişkilerini ve feodal gücünü kullanarak, hukuka karşı gelir. Bununla da kalmaz. Davacı taraf diş hekimi OrhanYünkes, hak aramak için Viranşehir'de bulunduğu bir sırada 13 yaşında bir çocuk tarafından öldürülür.
***
Dava, bir alacak ve taşınmaz mülkiyeti davası olmaktan çıkar, bir de cinayet davası ile iç içe girer. Davacı tarafın umutları tükenmekte, adalet bir türlü tecelli etmemektedir. Devletin bulunduğu yerde bir de feodalhükümranlık ve kanuntanımazlık hüküm sürmektedir. Öldürülen OrhanYünkes'in kardeşi NurcanYünkes için bu dava, basit bir arazi ve alacak davası olmaktan çıkmış, ne yazık ki şu vaziyeti almıştır: Türkiye'dehukukveadaletmiegemendir,yoksayerelfeodalaşiretlermi?
***
ViranşehirKadastroMahkemesi, 2002 yılında verdiği kararda, hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde, davacı NurcanYünkes ve öteki mirasçıların, yasal bir ihale ile araziye sahip olduklarına hükmederken... Karşı tarafın yapmış olduğu temyiz başvurusuna Yargıtay, yerinde eksik bilirkişi tespiti sebebiyle olumlu cevap vermiş ve tekrardan tespit istemiştir. Mevcut feodal ilişkiler ve çıkarağları sebebiyle yerinde tespit bir türlü yapılamamakta ve dava 5 yıldır sürüncemede kalmaktadır. 1963'te başlayan alacak davası, 2007 itibarıyla hâlâ sonuçlanmamıştır.
***
Fırat'ın ötesinde bir yurttaşın değil bir koyunu, dönümlerce arazisi (orada durduğu halde) ortadan kaybolmuştur. İlgi ve bilgilerinize saygıyla arz ederim.