Gül ve cumhurbaşkanlığı
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçmediğini çeşitli vesilelerle gösteriyor. Nitekim NTV'nin sorularına cevap verirken şöyle konuşuyor: "Gerekirsereferandumsüreciöneçekilebilir.Böyleolmasıgerekirkanaatindeyim.Buihtimalideğerlendiriyoruz...Meydanlaragörehâlâadayım..." Bence, Tayyip Erdoğan, her ne kadar Akşam gazetesine verdiği beyanatta Cumhurbaşkanı'nın uzlaşı ile seçileceğini söylüyorsa da, AK Parti, 22 Temmuz seçimlerinden hemen sonra, referandumun propaganda süresini, 120 günden 40 güne indiren kanunu Genel Kurul'dan geçirmeye çalışabilir. Böylece, referandum sandığı, 21 Ekim'de değil, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa değişikliği paketini halk oyuna sunduğu tarihi takip eden 40 gün içinde, yani Ağustos başında seçmenin önüne gelebilir. Anayasa paketinin metni, zaten böyle bir gelişmeyi zorunlu kılıyor. Çünkü, paketin geçici 2. maddesinde şu cümle var: "Bukanununyürürlüğegirmesindenitibaren,ilkcumhurbaşkanlığıseçimi60güniçindeyapılır." Kanun, referandum neticesinde halkın "Evet" oylarıyla yürürlüğe girerse, geçici maddeye göre, 60güniçindeCumhurbaşkanı'nınhalktarafındanseçilmesi gerekiyor. Aradaki çelişkiyi mutlaka gidermek icap ediyor. Kaldı ki, Anayasa değişiklik paketinin genel gerekçesinde, 11.Cumhurbaşkanı'nınseçileceği ibaresi mevcut: "Anayasamız'dayapılandeğişikliknedeniyle,cumhurbaşkanlığıseçimineilişkinhükümlerin,11.Cumhurbaşkanıseçimlerindedeuygulanabilmesinisağlamakamacıylabirgeçicimaddeeklenmiştir." 11. Cumhurbaşkanı'nı Meclis seçerse ve daha sonra da Anayasa değişiklik paketi referandumdan halkın desteğiyle geçerse, buna göre de 60 gün içinde 11. Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi gere kiyorsa, işin içinden nasıl çıkacağız? Tayyip Erdoğan, uzlaşı arayacağını söylüyor. Elbette seçimlerde ortaya çıkacak tabloyu görmek lâzım. AK Parti tek başına iktidar olabiliyorsa, hele güçlü bir iktidarsa, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi konusunda ısrarlı davranabilir. Bir kanaatimin altını çizerek tekrarlayayım: Erdoğan'ın açıklamalarının, tam seçim öncesi gerginliği gidermeye yönelik ol duğunu tahmin ediyorum. Aksi takdirde niçin mitinglere Abdullah Gül ile katılıyor ve halka, diğer partileri şikâyet ederek "Gül'üseçtirmediler" diye konuşuyor? Bence Abdullah Gül de, adaylıktan kolay kolay vazgeçmek istemeyecektir. Bir makam telaşı içinde olduğundan değil, sadece uğradığı haksızlığı telâfi etmek amacıyla bu konuda biraz ısrarlı davranacaktır.