Ah İstanbul ah! İstanbul için eski insanlar şöyle derdi: "Taşıtoprağıaltın." Ben de şöyle diyorum: "İstanbuldertküpü." Gerçekten de öyle sevgili okuyucularım. Yaşadığımız şehrin güzelliğini görmüyoruz. Hepimiz düşmüşüz geçim derdine. Geçinemeyenler için İstanbul kabus. Hayat; geçim derdi olunca, evdeki dert bir başka oluyor. Ondan sonra gelsin boşanmalar. Çünkü evdeki kadın televizyonda gördüğü "lükshayatı" istiyor. Koca ise ikiyakasını bir araya getirmeye çalışıyor. TürkiyeİstatistikKurumu'nun yaptığı bir araştırmaya göre; boşanma sayısında İstanbul başı çekiyor. Geçen yıl İstanbul'da 20bin679 kişi boşanmış. Boşanmaya karşı olan toplumdaki rakama bakar mısınız? Peki insanlar neden boşanır? Bu zamana kadar "keyifolsun" diye boşanan bir çift görmedim. Bunun nedeni olsa olsa ekonomik sebeplerdir. Erkek eve para getiremiyor. Eve para getiremeyen kocaya ise kadın dırdır yapıyor. Dırdırdan bıkan koca ne yapıyor? Başını alıp annesininyanına gidiyor. Uzunca bir süre iş bulamayan erkeğe bu sefer annesi ne yapıyor? O da dırdır ediyor. İstanbul'da erkek olmak zor. Pardon! Parasız erkek olmak zor. İstanbul'da kadın olmak da zor. Pardon! Her istediğini alamayan bir kadın olmak zor. Gördüğündengerikalmakkadınınpsikolojisinibozuyor. Psikolojisi bozulan kadın, işsiz erkeğin psikolojisini bozuyor. Erkek, kadından boşanarak canını kurtarıyor. Kadın, kocasından boşanarak "parasızlıktan!" kurtuluyor. Amahayatyineaynıhayat;sefilveparasız! Eskiden taşıtoprağıaltın olan şehir, şimdilerde dert küpü. Vallahi bu şehirden kaçanlar canını kurtarıyor.