Geleceğe bakalım
Biz okuduğumuzu galiba anlayamıyoruz. Baksanıza, Dışişleri Bakanlığı'nın, CHP iddialarını yalanlayan açıklaması, iktidara muhalif bazı gazetelerde "Dışişlerindenitiraf" ve "Anlaşmaitirafı:Oşartvardı,imzaladık" başlıklarıyla çıktı. CHP'nin iddiası, kamuoyunda "gizlibiranlaşmanınyeniortayaçıktığı" havasını yaratıyordu. Bundan dolayı, iktidar mensupları, "gizlibiranlaşmaolmadığını" söylediler. Konuyla ilgili herkes, 2003 yılının Eylül ayında, ABD ile bir kredi anlaşmasının imzalandığını, imzalanan bu anlaşmanın kamuoyunda çok tartışıldığını, hakkında gazetelerde çeşitli yorumlar yayımlandığını ve sonunda hükûmetin anlaşmayı Parlamento'ya getirmeyerek kredi kullanmaktan vazgeçtiğini biliyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan evvelki gün yapılan açıklamada da belirtildiği gibi, "AliBabacanileABDHazineBakanıJohnSnowarasındaimzalanananlaşma,Türkiye'nindevametmekteolanekonomikreformsürecinindesteklenmesiveABD'ninIrak'ayönelikaskerioperasyonununTürkekonomisiüzerindekiolumsuzetkileriniazaltmakamacınıtaşıyordu.Türkiye'ninIrak'atektaraflımüdahaledebulunmamasıhususu,anlaşmanınönkoşuludeğildi.Türkiye,buanlaşmailetektaraflımüdahalekonusundabirtaahhüttebulunmamıştı." Zaten Ekim 2003'te, hükûmet, Irak'a asker gönderme yetkisini de Meclis'ten aldı. Beni hayrete düşüren, Dışişleri'nin açık izahatına rağmen, nasıl oluyor da bazı medya mensuplarımız "İtiraf" başlığını atıyor. Eğer itirafı, "Dışişlerianlaşmayıkabuletti" anlamında kullanıyorlarsa, bu da yanlış. Çünkü, daha önce iktidar mensupları "Irak'amüdahaleyiönleyengizlibiranlaşmayok" anlamında, Baykal'ın iddialarını reddetmişlerdi. Yoksa, "Anlaşmahiçimzalanmadı" şeklinde bir açıklama yapmamışlardı. Bence bu tartışma, "ip" tartışması kadar anlamsız. Maziyi bırakıp, istikbale bakalım.